Oruç tutmanın sağlığa yararları oldukça fazla. Prof. Dr. Erk, sabır ile irade gibi zihinsel fonksiyonları güçlendiren orucun vücudu; iltihaplanma ve toksinlerden arındırmadan bağışıklığı güçlendirmeye kadar birçok açıdan da olumlu etkilediğine dikkat çekti.
ORUÇ ibadetinin zihin ve beden sağlığına önemli katkıları olduğuna değinen İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, “Ramazan ayı boyunca vücut yenilenir. Ancak kronik hastalığı veya dikkat edilmesi gereken bir sağlık sorunu olanlar mutlaka oruç tutup tutmama konusunda doktorlarına danışmalıdır” dedi.
Prof. Dr. Erk, oruç tutarken doğru beslenme yollarını ve orucun vücuda faydalarını şöyle anlattı:
– Rafine karbonhidratlar, pide, simit, pizza, poğaça gibi unlu gıdalar, şerbetli tatlılar, reçel, bal, komposto, marmelat, meyve suları acıktıran yiyeceklerdir.
– Posalı sebzeler, baklagiller, kuruyemişler, yumurta, zeytin, çorba, kefir ise tok tutan besinlerdir. Dolayısıyla iftar ve sahurda sağlık açısından da faydalı olan tok tutan besinler tercih edilmelidir.
– İftarda iki adet hurma yemek kalori ve besin eksiğini kısa sürede giderir ve kişinin daha az yemesine yol açar.
– Fazla sayıda hurma tüketmek ise kısa süre içinde acıkma hissi yaratarak kan şekerini düşüreceği için sakıncalı olabilir.
Prof. Dr. Osman Erk
Su dengesini böyle sağlayın
İftarla sahur arasında düzenli ve dengeli şekilde su tüketilmelidir. Önce bir bardak su ile iftar açılmalı, hurma, çorba ve salata ile devam edildikten sonra yemeye bir süre ara verilmelidir. Yani gıdaların bağırsakta ilerlemesinin ve tokluk merkezi harekete geçmesinin ardından ana menüye geçilmelidir. İftar boyunca aşırı su tüketmek ise sindirim enzimlerinin sulanmasına, işlev görememesine, sindirim bozukluğuna neden olabilir. Dolayısıyla sahura kadar aralıklarla en fazla 2-3 litre su tüketilmesi uygun olur. Ayrıca özellikle sahurda tuzlu besinlerden uzak durulmalıdır. Çünkü bu yiyecekler susama hissini artırır.
Bitkisel çayların faydalarını unutmayın
Ramazan’da kafein içeren çay, kahve ve asitli içeceklerin fazlası sağlık açısından sakıncalıdır. Yemeklerden bir saat kadar sonra maksimum iki şekersiz kahve ve açık çay içilebilir.
Tercih edilebilecek bitkisel çayların başında papatya ve rezene gelir. Her iki bitkisel çayda bulunan antioksidan ve uçucu yağ asitleri besinlerin sindirimine yardımcı olur; gaz, şişkinlik, kramp gibi istenmeyen şikayetlerin ortaya çıkmasını engeller. Her iki çayın da yangı ve ödem giderici etkileri vardır. İftardan sonra ya da sahurda 10-20 gram papatya çayı ve rezene üzerlerine kaynamış su dökülerek kapalı bir demlikte 10 dakika bekletildikten sonra içilebilir. Rezene çayı ayrıca sahurda içildiği zaman açlık hissini yatıştıran bir etkiye de sahiptir.
Düzenli yürüyüş yapın
İftarda tıka basa yemek, sigara içmek ve sonrasında uyumak sakıncalıdır. Yemekten 1-2 saat sonra hafif tempolu bir yürüyüş sağlık açısından son derece yararlıdır. Minimum 8-10 bin adımdan oluşan bir yürüyüş, sindirimi hızlandırır, kilo kontrolü sağlar, vücut aktif hale getirir. Uzun süre açlık nedeniyle kan şekeri giderek düşme eğilimi içindedir. Kendini iyi hissedenlerin de iftar öncesi hafif bir tempo ile yürüyüş yapmaları da kilo kontrolü ve sağlık için maksimum etki sağlar.
Tatlıları bol tarçınla tüketin
Sütlü tatlılar ve güllaç ise daha tercih edilebilir tatlılardır. Bu tatlılar yemekten 1 saat sonra, bol tarçınla tüketilmelidir. Bilindiği gibi tarçın, kan şekerinin fazla yükselmesine engel olan ve en az şeker ilaçları kadar etkili olan bir bileşiktir. Ramazan’da ayrıca içinde fruktozdan zengin mısır şurubu olmayan taze, organik dondurmalar ve hafif meyve tatlıları da tercih edilebilir.