DOLAR
40,0221
EURO
46,8808
ALTIN
4.277,81
BIST
10.007,68
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Muğla
Parçalı Bulutlu
38°C
Muğla
38°C
Parçalı Bulutlu
Çarşamba Açık
36°C
Perşembe Açık
35°C
Cuma Açık
32°C
Cumartesi Açık
34°C

Uykunun gizli düşmanı belli oldu

Uyumadan önce ekran kullanımını sınırlamak, uyku kalitesini artırıyor. Dr. Tarık Mecit, ekran ışığının beyin üzerinde uyarıcı etkiler yarattığını ve bu durumun uykuya geçişi zorlaştırdığını belirterek, ideal alışkanlıklar hakkında uyarılarda bulundu.

Uykunun gizli düşmanı belli oldu
29.04.2025
A+
A-

Dr. Tarık Mecit, uykuya geçişin beyindeki adenozin birikimi ve melatonin hormonunun etkisiyle başladığını belirtti.

Modern yaşamın getirdiği stres, ekran maruziyeti ve düzensiz alışkanlıklar nedeniyle kaliteli uykunun gün geçtikçe azaldığının altını çizen Mecit, bunun sadece yorgunluk değil, uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğine dikkati çekti.

Mecit, “Uykunun hormonal, sinirsel ve bağışıklık sistemleri üzerindeki düzenleyici etkileri artık bilimsel olarak net şekilde ortaya konmuştur. Beynin hipotalamus bölgesinde yer alan biyolojik saatimiz, ışık-karanlık döngüsüne göre çalışır. Işık azaldığında melatonin salgılanır ve beden uykuya hazırlanır” açıklamasında bulundu.

Sağlıklı uykunun 90 dakikalık döngüler halinde ilerlediğini belirten Mecit, şöyle devam etti:

“Her döngüde hem hafif hem de derin uyku evreleri bulunur. Derin uyku döneminde bağışıklık sistemi aktif hale gelirken, REM uykusunda ise hafıza güçlenir, duygular düzenlenir. Uyku bölündüğünde veya bu evreler yeterince yaşanmadığında fiziksel ve zihinsel sağlık olumsuz etkilenir. Uykunun sistemik etkileri var, Yetersiz uyku insülin direncini artırabilir, kilo alımına yol açabilir ve kalp sağlığını tehdit edebilir. Uyku sırasında beynin glifatik sistemi atık maddeleri temizler. Uyku bozukluğu bu temizliği engeller ve nörodejeneratif hastalık riskini artırabilir.”

Uykunun gizli düşmanı belli oldu

Mecit, kaliteli uykunun yalnızca hastalıkların tedavisiyle değil, doğru yaşam alışkanlıklarıyla da sağlanabileceğini vurgulayarak, “Uyku hijyeni olarak tanımlanan bu yaklaşımlar, bireyin günlük rutininde yapacağı bazı düzenlemelerle uyku kalitesini artırmayı amaçlar. Bunlar arasında her gün aynı saatte yatıp kalkmak, yatmadan 1–2 saat önce ekran kullanımını sonlandırmak, akşam saatlerinde ağır yemek, kafein ve alkol tüketiminden kaçınmak yer alır. Düzenli fiziksel aktivite yapmak, yatak odasını serin, sessiz ve karanlık hale getirmek, uyumadan önce gevşeme egzersizleri veya meditasyon yapmak da uykuya geçişi kolaylaştırır” değerlendirmelerinde bulundu.

Yaygın uyku bozuklukları arasında insomnia, uyku apnesi ve sirkadiyen ritim bozuklukları olduğunu belirten Mecit, “İyi bir uyku, yalnızca bir geceyi değil, bireyin genel sağlık durumunu, bağışıklığını ve zihinsel gücünü etkiler. Uyku, sağlığın sessiz ama en etkili reçetesidir” ifadelerini kullandı.

ETİKETLER: ,