Akut sinüziti herkesin yılda birkaç kez geçirebileceğine dikkat çeken Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Arslanhan, “Buna, soğuğa maruz kalma, alerji, hava kirliliği, vücut direncinin düşmesi gibi etkenler neden olur. Hastalık, yüz ve burunda basınç hissi, burun tıkanıklığı ve ateşle kendini belli eder” dedi.
Hayat kalitesini düşüren önemli hastalıklar arasında yer alan sinüzitin tedavi edilmediğinde kimi zaman çok ciddi sorunlara davetiye çıkarabildiğini belirten Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Arslanhan, sinüzit belirtileri, tedavisi ve korunma yolları hakkında bilgiler verdi.
ÜLKEMİZDE 15 MİLYON KİŞİYİ ETKİLİYOR
Yüz kemiklerinin içerisindeki boşlukların iltihaplı doku ile dolmasıyla ortaya çıkan sinüzitin, burun tıkanıklığı, sarı-yeşil renkte burun akıntısı, geniz akıntısı, yüzde dolgunluk hissi, seste çatallaşma ve koku almada güçlük şeklinde kendini gösterdiğini aktaran Dr. Arslanhan, “İnsanlar genellikle başı veya yüzü ağrıdığında sinüzit olduklarını düşünürler. Oysa ki sinüzit, kendini ağrı ile nadiren fark ettiren fakat oldukça yaygın görülen bir sorundur. Türkiye’de her yıl yaklaşık 15 milyon kişinin bu hastalıktan etkilendiği tahmin edilmektedir” diye konuştu.
CİDDİ SORUNLARA KAPI ARALAYABİLİYOR
Sinüzitin tam ve doğru tedavi edilmediğinde kronik farenjit, göz çevresinde enfeksiyonlar hatta körlük, menenjit ve beyin apsesi gibi çok ciddi sorunlara kapı aralayabileceğinin altını çizen Dr. Arslanhan, “Sinüzit, akut ve kronik sinüzit olmak üzere başlıca ikiye ayrılır. Akut sinüziti herkes yılda birkaç kez geçirebilir. Buna, soğuğa maruz kalma, alerji, hava kirliliği, vücut direncinin düşmesi gibi etkenler neden olur. Hastalık, yüz ve burunda basınç hissi, burun tıkanıklığı ve ateşle kendini belli eder. Bu şikayetlerin üç aydan daha fazla sürmesi halinde ise sinüzit kronikleşebilir”ifadelerini kullandı.
KRONİKLEŞİRSE SORUN BÜYÜYOR
Sinüzit tanısını koymak için fizik muayenenin yanı sıra endoskopik muayene, röntgen ve sinüs tomografisinden yararlanıldığının altını çizen Arslanhan, “Akut sinüzit yaklaşık 4 ila 6 hafta sürer ve ilaç tedavisinin yanı sıra kendiliğinden de geçebilir. Şiddetli baş ağrısı görülür. Ağrının sebebi, sinüs kanallarının tıkanarak hava alamamasıdır. Ağrı kesiciler ve sinüsün boşalmasını sağlayan burun spreyleri etkilidir. Kronik sinüzit ise 3 aydan uzun sürer. Ağrı, akut sinüzitteki kadar şiddetli değildir ancak ağrı kesiciler fayda sağlamaz. Bu gibi durumlarda öncelikle antibiyotik tedavisi başlanır. Eğer sinüzit kronikleşmişse yani ilaçla tedavi edilemiyorsa ameliyat gündeme gelebilir. Burada amaç cerrahi uygulamalar yardımıyla sinüs boşluklarının genişletilmesi ve drenajlarının arttırılmasıdır” şeklinde konuştu.
SİNÜZİTTEN KORUNUN
Tedavi edilse bile tekrarlayabilen bir hastalık olan sinüzit oluşumunun nasıl engellenebileceğini bilmenin önem taşıdığına değinen Arslanhan, “Bu hastalıktan korunmak için gribal enfeksiyona yakalanmanız durumunda doktor kontrolü altında tedavi alın. Enfeksiyon süresince burnunuzu sürekli açık tutmaya çalışın. Bunun için eczanelerde satılan çeşitli spreyler veya bir miktar tuz ve karbonat katılmış ılık su kullanabilirsiniz. Varsa alerji tedavinizi aksatmayın. Islak saçlarla açık havaya çıkmayın.Doğrudan rüzgara maruz kalmamaya özen gösterin. Varsa burnunuzdaki kemik eğriliklerinin yanı sıra burun etlerinin büyüklük ve şişliğini tedavi ettirin” diyerek sözlerini tamamladı.