DOLAR
34,7784
EURO
36,7823
ALTIN
2.946,32
BIST
10.081,00
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Muğla
Yağmurlu
10°C
Muğla
10°C
Yağmurlu
Pazar Yağmurlu
12°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
13°C
Salı Yağmurlu
13°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
15°C

Vefalı bir edebiyat arkeoloğu

En vefakâr yazarlarımızdan, bir tür ‘edebiyat arkeoloğu’ olan Selim İleri bu kez Ahmet Hamdi Tanpınar’ı, Türk edebiyatının bu en kıymetli yazarının hayatını, eserlerini, kişilerini alıp bir roman yaratmış. Tanpınar hem yaşarken değer verilmeyen eserleriyle hem de yaşamöyküsü ve kişiliğiyle ‘Yaşadınız Öldünüz, Bir Anlamı Olmalı Bunun’un konusu olmuş. Roman, kahramanlarından Tanpınar’a, Tanpınar’dan eserlerinin kahramanlarına uzanıyor.

Vefalı bir edebiyat arkeoloğu
15.08.2020
612
A+
A-
Aktur tatil sitesi

Selim İleri en vefakâr yazarlarımızdan biri, belki de birincisidir. Bir edebiyat arkeoloğu gibi sabırla Türk edebiyatının derinliklerine iner. Unutulmuş, unutturulmuş yazarlarımızı bulur, onları ve değerli eserlerini anımsatır. Bu işi de görev icabı, bir kereye mahsus yapmaz. Onlarla derinden bağlar kurar. Türk edebiyatının değerlerine dikkati çekecek yazılar, kitaplar yazar. Hatta bu yazarlardan bazıları öykülerine, romanlarına kahraman olur.
Selim İleri son eseri ‘Yaşadınız Öldünüz, Bir Anlamı Olmalı Bunun’da yaşarken sükût suikastına uğrayan, günümüzde ise en çok okunan, hakkında yazılan yazarlardan olan Ahmet Hamdi Tanpınar’ı kitabının kahramanı yapmış.

Tanpınar, ölümünden sonra üzerindeki unutulmak tozlarından kurtulması, edebiyatımızın içinde hak ettiği yeri alması, Türk edebiyatı denilince dünyada en çok bilinen adlardan biri olmasıyla dikkate değer, eserleri ve yaşamı üzerinde çalışılmayı gerektiren bir yazar kuşkusuz. Ama gününüzde gelinen noktada Tanpınar’ın bir ilgi suikastına uğradığını düşünüyorum. Üniversitelerin Türk edebiyatı bölümlerinin en çok üzerinde çalıştıkları yazarlardan Tanpınar. Her yıl hakkında onlarca tez ve kitap yayımlanıyor. Ne yazık ki bunların birçoğu yeni bir şey söylemiyor, birbirini tekrar ediyor. Böyle bir ortamda Selim İleri gibi ilgilendikleri kişileri, konuları hassasiyetle ele alan, derinlemesine inceleyip en bilinmedik yönlerini yazanlar önem kazanıyor.

Selim İleri
Fotoğraf: Murat Şaka

TANPINAR’IN KAHRAMANLARI
Selim İleri, kronolojik bir yaşamöyküsü yazmamış. Tanpınar hem yaşarken değer verilmeyen eserleriyle hem de yaşamöyküsüyle, kişiliğiyle ‘Yaşadınız Öldünüz, Bir Anlamı Olmalı Bunun’un konusu olmuş. Selim İleri, Tanpınar’ı yaşamıyla, kişiliğiyle eserlerinin iç içeliğine yoğunlaşarak ele alıyor. İnsanlara yansıttığı kişiliğin gerçek kişiliği olup olmadığını sorguluyor. Roman, kahramanlarından Tanpınar’a, Tanpınar’dan eserlerinin kahramanlarına uzanıyor.
Sadece bilinen kahramanları değil, Sabri gibileri de ele alıyor. Selim İleri, bu kahramanların ne kadar Tanpınar’ı, kişiliğini, hislerini ya da yaşadıklarını ifade ettiklerini, ne kadar bir kahraman olarak özgünleştiklerini yazarın yaşamından pek fark etmediğimiz örneklerle sorguluyor. Tabii başta Nuran olmak üzere kadın kahramanların da Tanpınar’ın yaşamında önemli yerleri var. Tanpınar, hayatında tek bir kadına mı âşık oldu, bu karşılıksız aşkını romanlarının kadın kahramanlarıyla mı yaşattı, diye soruyor. Kırık bir aşk hikâyesi mi belirledi Tanpınar’ın yaşamını ve romanlarını? Nahit Hanım, Samet Ağaoğlu gibi farklı zamanlarda farklı kişiler, Nuran’ın da Sabiha’nın, Leylâ’nın da hep o tek sevgili olduğunu düşünmüşler. “Hep aynı aşk. Hep aynı hayal.”

TÜRLER ARASI BİR ESER
‘Yaşadınız Öldünüz, Bir Anlamı Olmalı Bunun’ bir anlatı olarak tanımlanabilir ama türler arası bir eser olduğu da kuşkusuz. Bir portre çalışması, bir monografi de sayılabilir. Anlatının temelinde çok yoğun bir araştırma olduğu daha ilk satırlardan anlaşılıyor. Selim İleri, Tanpınar’ın eserlerini, günlüklerini, mektuplarını tekrar tekrar okumuş, gözden kaçan çok önemli ayrıntılar bulmuş. Diğer yandan da hakkında yazılan hemen her şeye ulaşmaya çalışmış. Çok yoğun bir metinlerarasılık var. Anlatının okunaklılığını zedelememek için dipnot vermiyor, kişileri çoğunlukla önadlarıyla anıyor, kim olduklarını tahmin etmeyi okura bırakıyor. Sabahattin’in, Günyol’un, Adalet’in, Nahit Hanım’ın kimliklerini çözüyorum ama örneğin İffet Hanım’ı merak ediyorum.
Öğrencisi Samet’le ilişkisi de Tanpınar’ın kişiliğini çözümlemede önemli bir örnek oluyor. Çünkü Öğretmen Tanpınar öğrencileriyle arkadaş kalmayı önemsiyor. Zaten en önemli eserlerinden sayacağımız, yaşama ve edebiyata bakışını açıkça ifade ettiği mektubunu da Antalyalı bir lise öğrencisine yazmıştı. Üstelik hiç tanımadığı birine. Bu lise öğrencisinin cinsiyeti bile tartışılıyor hâlâ. Mektubun gerçekten yazılıp yazılmadığı da bir başka merak konusu.

YAZARIN İÇ DÜNYASINA ÇETİN BİR YOLCULUK
28 Mayıs 1960 sabahı yani darbenin hemen ertesinde Tanpınar’ın “Aman devlete zeval gelmesin!” dediğini duyduğunda Güzin Dino, “Devlete kapıkulu bağımlılığı Hamdi’ninki” demiş. Tanpınar’ın devletle kurduğu ilişki, İnönü hayranlığı, 27 Mayıs sonrası idam edilen Demokrat Parti liderlerine yönelik yazdıkları, söyledikleri Güzin Dino’nun yargısını doğrular mı? Tartışılacaktır. Ama Tanpınar’ın kişi ve kurumlarla kurduğu çıkara dayalı ilişkileri anlatıcı kahraman Selim İleri’nin pek hoş karşılamadığını olanca nezaketine rağmen anlıyoruz.
Okudukça kitabın adının aslında anlatının anahtar cümlesi olduğunu da anlıyoruz; ‘Yaşadınız Öldünüz, Bir Anlamı Olmalı Bunun’.
Kitabın kapağı da dikkat çekmiş. Kapakta Ahmet Hamdi Tanpınar ve tamamlayamadığı romanı ‘Aydaki Kadın’daki karakter Leylâ Boğaziçi tasvir edilmiş, diye düşünülmüş. Bense 1959 yapımı bir Türk filminden bir kare olduğunu düşünüyorum. Ömer Lütfi Akad’ın yönettiği, başrollerinde Çolpan İlhan, Fikret Hakan ve Sadri Alışık’ın oynadığı filmde Tanpınar da figüran olarak rol almış. Kapaktaki adamın Tanpınar olduğu kesin. Kadın da Çolpan İlhan olabilir. Ne de olsa o da ‘Zümrüt’teki rolüyle Tanpınar’ın tek sevgilisini simgeleyen kadın kahramanlardandır ya da Leylâ Boğaziçi’nin Çolpan İlhan’a benzemediğini kim iddia edebilir?
‘Yaşadınız Öldünüz, Bir Anlamı Olmalı Bunun’un tanıtım yazısında “Okuru Ahmet Hamdi Tanpınar’ın iç dünyasına doğru çetin bir yolculuğa çıkarıyor” denmiş. Katılmamak elde değil. Selim İleri, kahramanına nesnel bir bakışla, bir insanın tamamen iyi ya da kötü olmayacağı bilinciyle yaklaşıyor, onu anlamaya, konumlandırmaya çalışıyor. Tanpınar’dan unutulmaz bir roman kahramanı yaratıyor.

YAŞADINIZ ÖLDÜNÜZ,  
BİR ANLAMI OLMALI BUNUN
Selim İleri
Everest Yayınları, 2020
224 sayfa, 24 TL.