DOLAR
32,4513
EURO
34,7535
ALTIN
2.443,48
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Muğla
Açık
26°C
Muğla
26°C
Açık
Cumartesi Açık
26°C
Pazar Hafif Yağmurlu
26°C
Pazartesi Az Bulutlu
24°C
Salı Az Bulutlu
23°C

15 TEMMUZ

polat-galle

Hemen hemen her konuda olduğu gibi, 15 Temmuz konusunda da toplum kutuplara ayrılmış veya ayırılmış durumda.
Herkes doğruları, yanlışları, kafalara sokulan yeni soruları, ortadan kaldırdığı sorunları görmeden kendi politik taraf ve algısına göre yorum yapıyor.

Tamam anlıyorum. Herkesin kafası bedeninin tepesinde ama bazılarının ki ayakları altında sanki. Yorumlar, mantıktan, sağduyudan ve vicdandan oldukça yoksun..

Gerek taraf, gerekse karşı olsun, içinde mantık barındıran her düşünceye saygım var ama bazılarında ikisi de yok gibi.

Örneğin;
Kimileri 15 Temmuz’u diğer resmi bayramlarla kıyaslayıp, benim bayramım bunlardır, ben iplemem böyle bir tatil, bayram falan diyorlar.

Diğer bir kesim; Ulan bayram dediğiniz şey de, altında tank, uçak olduğu halde, halkına kıyamayıp teslim olan askerlerinizi öldürdünüz diyorlar.

Başkaları, herşeyi muhteşem zat planladı, gündüz oynanan bir tiyatroydu yaşananlar, izledikleriniz falan diyorlar.
Diğerleri; Yav biz de askerlik yaptık. Böyle darbe mi olur. Bizim taburda ki uzman çavuşla ikimiz darbe planlasaydık daha planlı yapardık diyenler de var.
Bazi uçuklar da, gelmiş geçmiş en büyük destan diye abartıkça abartıyorlar.

Diyorlar da diyorlar işte…!

Hepsinin kısmen, sağdan, soldan, oradan, buradan haklılık payları var.

Fakat, lakin, ama hatta hepsinin birden, unuttukları birkaç şey var !
O gece insanlar öldü, hem de çocuğundan gencine, kadınından yaşlısına. Üstelik çoğu bile bile ölüme gittiler.

Bile bile ölüme gittiniz mi hiç ?

Sevdiklerinizi, yani severek evlendiğiniz eşinizi, gece uykularınızı bölüp büyüttüğünüz, üstüne titrediğiniz çocuklarınızı, kötü günler için biriktirdiğiniz paranızı, evinizi, bahçedeki çiçeklerinizi, varsa kedinizi, köpeğinizi, ağaçları, kuşları, denizleri, çayı, kahveyi, aşkı, hasreti, bugünleri, yarınları bırakıp, ölüme sırf vatan elden gidiyor diye gitmek anlamlı olsa gerek be..

Hemde çok anlamlı olsa gerek…!

Hadi geçtim siyasi boyutunu falanı filanı.
Yoksa benim de muhalefetinden, iktidarına, hiç birine inancım asla yok ama sokağa çıkan insanlara, direnen askerlere, polislere, vatandaşlara kıyamayıp teslim olan erlere saygım var. Belki de öldürüleceklerini bile bile teslim oldular. Daha yirmili yaşlarda olan, o toy, acemi, kandırılmış ve zaten emir kulu olan askerlerin yaptığı da saygıya değerdir. Eğer o gençler vicdanlarının sesini dinlememiş olsalardı o gece kan gölüne dönerdi her yer. Telafisi asla mümkün olmayacak şeyler olurdu.

Açıkçası kurşunlara hedef olan masum halka ne kadar üzüdüysem, o acemi erlere yapılanlara da o kadar üzüldüm.

İki tarafa da yapılanlar oldukça düşündürücü ve acımasızcaydı. Vicdanlarda çok fazlaca cevabı verilemeyen sorular kaldı.

Açıkçası 15 Temmuz, başlangıcından bitişine, sonrasında yapılanlara ve yapılamayanlara baktığımızda çok fazlaca soru ve sorun barındırıyor içinde ama herşeye rağmen altı çizilmesi gereken önemli hususlarda var.

Bu toplum darbelerden çok çekti. Derinlerde kalan çok yara var darbelerin sebep olduğu. Onlara karşı birikmiş bir öfke vardı. Halk dayanamayıp bütün darbecilere birden nefretini kustu.

Yüzyıllık bir nefretin patlamasıydı belki de bu. Yani aslında halk siyasi otoriteye sahip çıkmaktan ziyade, darbelere olan karşıtlığını gösterdi. İktidar her ne kadar bunu kendilerine karşı yapılmış bir sevgi gösterisi olarak görse de, gösterse de durum aslında öyle değil.

İster politikacılar planlasın, ister başka birileri. O tarafından ziyade değerli bulduğum tarafı, darbeci zihniyetin bu ülkeden sonsuza dek def edildiğidir.
Bu topraklarda bir daha kimsenin kolay kolay darbelere kalkışamayacağıdır..

Ülkede ki kirli siyaset ve oldukça pislenmiş siyasetçilerin yine en ufak bir yara almamaları tabi ki hepimizi üzmüştür. Sonuçta en taraf holigan bile bilir ki siyasetin içinde destek olmadan böyle bir şey olması mümkün değildi. Zaten bunlara da alıştık, alıştırıldık.

Bu ülkede her şey olur ama siyasetçilere asla bir şey olmaz. Bunun yüzsüz, arsız örneklerini defalarca yaşayıp, izleyip gördük..

Aslında vatandaşların tepkisi de bunadır. Mevzu, konu ne olursa olsun bu ülkede bir siyasetçinin hesap verildiği görülmedi. Hele iktidar kanadın da teşebbüsü bile olmadı, muhtemelen bundan sonra da olmayacaktır..

15 Temmuz’u hatırlarken unutulmaması gereken çok fazla şey var. Yazarak sığdıramam buraya ama tek bir şey yazıp içine çok şey sığdırabilirim.

Siyasi otoritenin doğruları, yanlışları, sevgisi veya nefreti, mantığımızın, düşüncelerimizin, doğrularımızın önüne geçmesine izin vermemeliyiz diye düşünüyorum.

Herkes gibi onlar da eleştirilmeli, sorgulanmalı. Yaptıkları ve yapmadıkları konusunda hesap sorulmalı.
Eğer onlar hep dokunulmaz olmaya devam ederlerse, dokunululanlar sadece masumlar ve güçsüzler olurlar. Hep olduğu gibi…..

velux