DOLAR
32,3195
EURO
35,0491
ALTIN
2.308,99
BIST
9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Muğla
Az Bulutlu
24°C
Muğla
24°C
Az Bulutlu
Cuma Parçalı Bulutlu
26°C
Cumartesi Az Bulutlu
26°C
Pazar Açık
27°C
Pazartesi Az Bulutlu
26°C
polat-galle

Bodrum denince insanların aklına genellikle hareketli gece hayatı, seksüel ilişkiler, kısa, kaçamaklar, yanık tenli, kremlik ömürlü aşklar gelir ama aslında Bodrum bunlardan ibaret değil…

Böyle bilinmesinde ve bu şekilde anılmasında yerel idarecilerin yetersizlikleri kadar magazin dünyasının da etkileri var.. .

Ünlülerin burayı tercih etmeleri ve genellikle barlar’a girerken veya çıkarken görüntüler, röportajlar vermeleri akıllar da sadece gece hayatını bıraktırıyor. Diğer yandan Bodrum Belediyesinin planlı, organize, bilinçli ve yönlendirici tanıtım yapamaması da var tabi ki.

Bodrum’a geldiğiniz de nereleri gezeceğinizi, nereleri görmeniz gerektiğini bilmiyorsunuz. Kulaktan kulağa fısıltılarla, magazin programların da gördüğünüz yerlerle, daha önce gelen arkadaşlarınızın tercihleriyle yönlendiriliyorsunuz..

Oysa Bodrum Belediyesinin belli noktalarda standlar açıp, Bodrum’a gelen yerli ve yabancı misafirleri yönlendirmeleri gerekiyor..

Örneğin;

Yalıkavak sırtlarında ki tarihi yel değirmenlerini kesinlikle görmeleri gerektiğini, muhakkak orda gün batımını izlemelerini, diğer yerlere göre çok rüzgar aldığı için sörf için en uygun yerlerden birinin olduğunu belirtmeleri, civarda ki Sandima Köyün’de yıkık dökük taş evlerin olduğu bölge de doğa yürüyüşleri yapmalarını, muhteşem koylarına günlük teknelerle geziler tavsiye etmeleri gerekiyor…

Diğer yandan Gümüşlük için;

Bodrum’un yeşilini, doğasını koruyan en nadir yerlerden biri olduğunu, sahilde ki restaurantlar da muhakkak bir akşam üstü yemek yemeleri gerektiğini çünkü o saatler de manzaranın kartpostallık olduğunu, muhteşem gün batımı eşliğinde rakı ve balığı buluşturmaları gerektiğini, el yapımı objelerin satıldığı tezgahlara bakmalarını, Myndos Antik Kenti gibi tarihi noktaları gezmeleri gerektiğinin altını çizmeliler..

Bitez için;

Şarkılara, türkülere konu olan bu muhteşem belde de; Bodrum’un en uzun sahil şeridinin burda olduğunu, arka kısımdaki mandalina, turunç ağaçlarını bisikletle gezmeleri gerektiğini, denizin daha sığ olmasından dolayı çocuklu aileler için daha uygun olduğunu, sörf, kano, deniz bisikleti gibi su sporları icin en uygun yerlerden biri olduğunu vurgulamalılar..

Mesela Torba ve Güvercinlik’in;

Ormanlık bölgeler olduğu, orman ve denizin nerdeyse bir arada olan tek yerler olduğu, sakin yerler olduğu, kafa dinlemek isteyenler için ideal yerler olduğu belirtilmeli..

Yani Bodrum’da her seçeneğin olduğu, her duyguyu yaşamalarının mümkün olduğunu anlatmak gerekiyor..

Bodrum’un her yeri çok özeldir, her beldenin kendine has özellikleri vardır. Bunların tek tek belirtilmesi gerekiyor. Ben birkaç örnek verdim sadece. Eğer Bodrum’a gelenleri merkeze kilitlerseniz, yönlendirmezseniz burayı sadece Gümbet’te ki barlardan ibaret sanırlar. Bu algı yüzünden Bodrum gözden düşmeye başladı.

Elbette ki Bodrum gece hayatı da önemlidir ama insanların gözüne sadece onu sokmaları uzun vade de Bodrum’a zarar verir ve gelinen nokta da görüyoruz ki zarar vermiş bile…

Turizm bir ülke için ciddi bir değer ve çok büyük bir pastadır ama Turizm bölgelerinin, turizmi bilen, profesyonel insanlar tarafından yönetilmeleri gerekiyor…

Dünyanın en güzel ülkesinden birisiyiz ve üstelik 4 mevsim gibi bir avantajımiz var ama buna rağmen yeterli ilgi yok ülkemize. Pastadan büyük dilimi biz yiyemiyoruz. Memleketimizin her tarafı muhteşem ama Bodrumda ki, eksik, yetersiz yönetim sorunu Türkiye’nin her bölgesin de var. Bu yüzden çoğu güzelliklerden geçtim yabancı turistleri yerli turistlerin bile haberleri yok..

Kendi memleketimizin güzelliklerinden bile bi haberiz…

Neyse ki zamanın da Cevat Şakir Bodrum için bir şeyler yapmış, üstüne tek bir tuğla bile ilave eden olmamış. Aradan o kadar yıl geçmesine rağmen hala o mısralarla biliniyor Bodrum.

” Bodrum’a geldiğinde yokuşbaşını göreceksin,
Sanmaki geldiğin gibi gideceksin,
Senden öncekiler de böyleydiler,
Akıllarını Bodrum’da bırakıp gittiler”

Elbettte ki büyük usta’ya minnetimi, şükranlarımı sunuyorum ama üstüne de bir şeyler ilave edilmeliydi…
Onun mirasını harcamaktan öteye gidememişiz.

Tanıtım kadar Bodrum’a gelen misafirlerin devamlılıklarını sağlamakta çok önemli. Bu konuda da ciddi sorunlar var. Yıl 2021 olmuş ama hala hanutculuk yaparak müşteri çekmeye çalışan işletmeler var. Turistler nerdeyse taciz ediliyor. Çok çirkin görüntüler ortaya çıkıyor. Fiyatlar, keyfi, abartılı ve dengesiz. Aynı ürünü, aynı içeceği veya yiyeceği 100 metre ileri de çok farklı fiyatlara satıyorlar. Yeterli denetim yok, kontrol mekanizması hiç işlemiyor, göstermelik işliyor.

Bu yüzden özellikle turizm bölgelerinde yerel yöneticiler seçerken daha dikkatli ve daha seçici olmak gerekiyor. Eğer yöneticiler tecrübeli, konuya hakim, vizyonlu, iş bilir insanlar olurlarsa, işletmelerde de o özellikleri ararlar, öyle olmalarını sağlarlar ve bu da işlerin kolaylaşması anlamına gelir…..

Aktur tatil sitesi