Tam İmbik hızını almıştı ki hepimizi derinden üzen, yaralayan, en kötüsü bir avuç toprak alıp söndürme çalışmalarına katılma isteğiyle kendimizin de yanıp tutuştuğu yangın felaketiyle karşı karşıya kaldık
Bodrum Haber ailesi, yangınla ilgili bütün gelişmeleri yerinde izledi ve takip etti.
Olamadığımız her yerde olan, Bodrum basınının gurur duyacağı çalışkanlığı ve gazeteciliği gösteren Bodrum Gündem’e ne kadar teşekkür etsek az. Fatih ve Çiçek gazetecilik nedir, nasıl yapılır en iyi örneklerini verdiler bu felaket sırasında.
Gün ve günler boyu, yangın nereden başladı, nasıl devam etti? Yangın sırasındaki yardım çığlıklarını, onlara uzanmak isteyen yardım ellerini, o elleri elinin tersiyle itmek için her türlü dalavereyi yapan, kendisinden başkasına rol kaptırmamaya çalışan yerel siyasi ve yerel yöneticilerin verdiği savaşları yakından takip ettik.
Yangın sürecinde sosyal medya maymunluğu yapanlara da değinmek lazım ancak bu çok göreceli bir konu olduğu için es geçmekte bir sakınca görmüyoruz.
Söylenecek çok söz, yazılacak çok konu var…
Fakat İmbik, ilk baştan da belirttiği gibi başyazarımız Mustafa Gündoğ’un kaleminden çıkanların Bodrum’da yarattığı geri bildirimleri imbikten geçirerek sizlerle paylaşmayı kabul ettiğinden söylenecek sözler ve yazılacak konuları kendisi kaleme aldıkça İmbik köşesi de gelen geri bildirimlerle harmanlayarak imbikten geçirip damla damla sizler için yorumlamaya devam edecek.
Yangının hemen arkasından yazarımız iki yazı yazdı. Birisi Ertuğrul Özkök’ün, nam-ı diğer Özköşk’ün kaleminden gereksiz bir başkan ve başkan yardımcısı seviciliği yaptığı yazısı üzerine. Diğeri de Ahmet Aras’ın sosyal medya paylaşımlarına getirdiği eleştirileri kaleme aldığı yazılar.
Yine, Ahmet Aras’ın dilinden düşürmediği ‘’Bodrum’un kalbi olan güzel insanları ve Bodrum’un dışında yaşayan Bodrum sevdalıları’’ nın -ne demekse- yoğun ilgisini çeken bu yazılara hala bir cevap yok. İlginin de ötesinde hukuku bir mesneti var mı yok mu merak edilen, sadece Ahmet Aras yaptığı zaman yasal, başkası yaparsa kaçak olan anlayışının belirgin hale geldiği, keyfi yönetimini adres adres, kişi kişi veren bu yazıları nedense Ahmet Aras yanıtlamaktan kaçıyor.
Bu bağlamda seçim döneminde STK’lara törenle, basın önünde verdiği ve imzaladığı sözleşmelerden biri de şeffaflık sözleşmesiydi. İmbik olarak hatırlatalım. O basın toplantısındaki sözleri basına şöyle yansımıştı;
Bodrum’da artık hesap soran bir halk istediğini her söyleminde dile getiren CHP Bodrum Belediye Başkan Adayı Ahmet Aras, Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin hazırladığı “Yerel Yönetim Şeffaflık Taahütnamesi”ni canlı yayında imzaladı.
Söz konusu toplantıda her zamanki gibi hızını alamayan Aras: “Bodrum Belediyesini kamunun denetimine açıyoruz. Belediyenin tüm faaliyetleri, işlemleri, kamuoyu ve halkın denetimine açık olacak, şeffaf olacak.” diyor.
Gözden kaçmasın diye şunu da hatırlatalım. Her fırsatta daha önce de CHP’li olan Bodrum Belediyesine vuran Aras, sanki bir önceki belediye kamu denetimine kapalıymış gibi konuşuyor.
Bir önceki dönemi doğru yere koymak lazım. Tek bir randevu için kapısında beklediği, yer bildirimi bile yaptığı külliyede yalnızca üçüncü sınıf danışman bile olup olmadıkları bilinmeyenlerle görüşebilmişti Aras. -Kılavuzu karga olanın demek geliyor içimizden-
Durum Aras için böyleyken, herkes biliyor ki, külliyede yaşayan ülkenin Cumhurbaşkanı, defalarca partisine davet ettiği ancak olumsuz yanıt aldığı Kocadon’lu CHP’li Bodrum Belediyesinde kamu denetimini yapmak üzere sayısız müfettiş neredeyse her gün sabahlıyordu. O yüzden yiğidi öldürelim de hakkını da verelim vesselam.
Şimdi iktidar şirinliğini elden bırakmayan Aras’a İmbik olarak diyoruz ki, Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin sözleşmesini şeffaf olacağız da olacağız diyerek imzaladınız. Bodrum Belediyesinde bir ilk yaşanacakmış gibi kamu denetimine açtığınızı da söylediniz. O zaman önden buyrun da yazarımızın Bodrum’da sizinle birlikte piyango kime çıkmış sorularına karşın bir zahmet açıklama yapın.
Yazarımız Mustafa Gündoğ’un seçim beyannamesini ele alacağı, yazılarının müjdesini vererek bu haftaki konumuza devam edelim.
Özköşk’ün yazısını ve yazarımızın esaslıca verdiği cevapları çok irdelemeden ikinci yazıya geçmek istedik. Çünkü Özköşk diye nam salan bu gazeteci! için cilalamaya çalıştığı yerel yöneticilerin asıl vermesi gereken cevaplara yoğunlaşmak, Bodrum Haber ailesi ve İmbik köşesi adına bu kadim kent için daha önemli bir sorumluluk diye düşünüyoruz.
Umarız Ahmet Aras, yapılan uyarılara sosyal medyada eleştiri zırvası gibi baktığını anladığımız açıklamaları yerine, hukuki sonuçlarının çok ağır olacağı bu konulara -en büyük başkan bizim başkan- popülizminden kurtarır da kendini tekrar ve tekrar düşünerek biraz kafa yorar.
Kendi içinden geldiği gibi davranmak yerine, bu işleri de birilerine bırakmışsa vay haline diyelim Bodrum’un o zaman. Zaten yazarımızın da tespitlerine baktığımız da sanki üç beş Ahmet Aras var gibi.
Basın açıklamalarının her birinde farklı bir Ahmet Aras, sürekli elinde değnek varmış gibi halka ayar vermeye çalışan Ahmet Aras, bir yandan sosyal medya fenomeni olmaya çalışan her şeye duyarlı Ahmet Aras, bakanlıklara gittiği zaman sağa yakın görünen, her fırsatta devlet büyüklerini! öven Ahmet Aras, CHP genel merkezine gittiği zaman solculuğu aklına gelen Ahmet Aras, seçimi kazandığı ilk 6 Mayıs’ta Denizleri anmak için belediye bahçesine üç fidan diken, bir sonraki 6 Mayıs’ta Allah için üç fidana bir su bile dökmeyi aklına getirmeyen Ahmet Aras, bir zamanlar Atina’dan bildiren Reha Muhtar gibi kendi canlı yayınlarını yapan Ahmet Aras, vatandaşa hayır diyemeyen sonra arkasından memuruna aman işini yapmayın diyen Ahmet Aras, Kortan’ı boşalttığında mahkemeye yaptığı resmi savunmada burasının hem de büyük harflerle ‘İÇKİLİ LOKANTA’ olduğu ve yerine belediye olarak sergi amaçlı bir salon yapılmasında kamu yararı olduğunu yazdıracak kadar hakimlerin mevcut iktidarla ilişkisi olabileceği öngörüsüyle hareket eden şirinlik abidesi Ahmet Aras…
Gerçi Bodrum Haber olarak biz de şaşırmadık değil, Bodrum’un yarım asırlık balık lokantası nasıl içkili olur?
Şaka bir yana ki bu şakayı sayın Aras yapıyor olmalı Bodrum’a, bu liste uzar gider de İmbik olarak merak ediyoruz; Bodrum seçmeni yukarıda sıraladığımız hangi Ahmet Aras’a oy verdi? CHP hangi Ahmet Aras için seçim meydanlarında oy istedi?
Mustafa Gündoğ, son yazısında Bodrum’da Büyük İkramiye kime çıktı diye soruyor. Bu soruyu da Ahmet Aras’ın kendi sosyal medya hesabında, kendisinin yaptığı açıklamada, “Bodrum, ikramiyenin en büyüğünü hak edenler için, piyango bileti gibi görenler için değil” sözlerine gönderme olarak soruyor ve ikramiyenin kim ya da kimlere çıktığını sıralıyor…
Ama hala yazarımızın somut şekilde sıraladığı Bodrum’da Ahmet Aras’ın başkanlığından sonra piyango çıkan listeye bir cevap gelmiş değil.
Bodrum Haber cevabı bekleye dursun. İmbik’e göre Bodrum’da büyük ikramiye Ahmet Aras’a çıktı.
Nasıl mı? Seçimden 6 ay önce Bodrum’da CHP ye üye ol. Sonra başkan aday adayı ol. Saruhan aday gösterilince, parti içinde seni destekleyenlere çaktırmadan İyi Parti ve CHP arasında birinci sıra meclis adaylığı kovala, sonra CHP de bunu başarınca, burada karar kılıp üstüne Saruhan’ın adaylığı düşünce, alsana büyük ikramiye…
Yazımızı burada bitirmek isterdik. Son anda yazarımızın paylaşımının altına yapılan ve Aras’ın sosyal medya sayfasında bizzat kendi tarafından engellediği birçok takipçi arasında olduğu anlaşılan okuyucumuzun yaptığı yorumu sizlerin takdirine bırakıyor ve bu haftayı kapatıyoruz.
Selametle…
Gönül Kul Ömeroğlu
“Kaleminize sağlık, yine, belediyeyi yıllardır tanıyan, takip eden, çoğu yerli ve yerleşiğin bildiği ama bazılarının sesini duyuramadığı, bazılarinın dile getirmekten çekindiği gerçekleri yazmışsınız. Sorgulanan konuların muhattapları duymazdan gelip susuyor, ya da belgesiz yüzeysel açiklamaları yapıyor. En basit soru,bir belediye başkanı neden, kamu yararı adı altinda ilk icraat, belediye mülklerini diline dolar ve kendi usülsüz alt kiracılı, işgalci kircılığı( güncel kirası ev kirası ayarında, bistro, içki satışlı, yelken kulup) hariç, yerel emekçi esnafı tüm uzlaşı yolları kapalı, pandemide tahliye eder? Belediye başkanı kendi kendinin kiracısı olup, etiklikten, sosyal belediyecilikten, sosyal adaletten söz ediyorken, tutarlı mı? Tahliye edilen taşınmazlar ihaleye çıkmış mı, yoksa dolaylı yollardan el mi degistirmiş? Belediye ihale sayfasında sayı belli. Savunamayacakları bir şey yoksa, doğrudan teminleri neden belgeli açıklamıyorlar? Betonlaşma konusu zaten sadece bahanelerle geçiştiriliyor, yeni kaç konut yapılmış, mimariye, imar şartlarina uygun mu ve ruhsat verilmiş mi? Sosyal medyada eleştirel soru ve yorum yapanlar neden engelli? Belediye sayfası bile artık engelliyor ve olumsuz tüm yorumlar, sorular siliniyor. Başkanın instagramında zaten eleştiren herkes kısıtlı. Sayın başkan sarı yaz paylaşımında kendi kendine olmayan bir polemik yaratmış, kimse Bodrum hakkında kötü konuşma dönemi başlatmıyor, herkes Bodrum’u seviyor, hem de Belediye mülkü kiracısı, sahil işgalcisi, kaçak iskelesi olmadan seviyor. Kötü konuşulan, sosyal belediyecilikle ve adaletle alakasız, atama, liyakatsiz, deneyimsiz, taşınmaz ve gelirleri devir eden, bahaneci, betonlaşma, rantçılık, doğa, sahil, kiyi talan ve isgaline yol veren, turizm ve sürdürülebilir kent kültürü yerine orantısız yerleşim göçü çağrısi yapan, herkese imara aykırı durumlar süreç tamamlanmadan ruhsat veren sadece sosyal medya algiları ile popülizm üzerinden prim yapmaya çalışan ama daha su ve yol gibi temel hizmetleri bile ödeneğe rağmen eline yüzüne bulaştirıp, trafiği ödedikleri dünya danışma ücretine rağmen arap saçına çeviren başarısız ve deneyimsiz yönetimler ve Başkanlar.”
