İstanbul’da Belediye Taşınmazı Satışına Karşı Koyan CHP , Muğla’da da Başarılı Olacak mı?
Muğla’da yerel yönetimlere karşı muhalefet bayrağını kaldıranlar, üstelik kamuoyunun bilgilendirilmesi için bunu yapanlar, neden cevapsız kalıyor bilmiyorum. Ancak, “soranın bir yüzü cevaplamayanın her yüzü kara” diyoruz ve soruları sormaya devam ediyoruz.
Menteşe Belediyesinin 50 Milyon TL’lik taşınmaz satışı kimlere hangi gerekçe ve şartlarda gerçekleşmiştir?
Seçim öncesi başlatılan rüşvet soruşturmasında son durum nedir ?
Bodrum Belediyesi bundan önceki dönemde yüzde 700 artışla borç yükünü hangi kalemlerde gerçekleştirmiştir?
CHP Bodrum İlçe Başkanlığının ” taşınmaz satışı olmasın” diye ürettiği formüller için destek hükümet kanadından gelecek mi?
Yapılan ilk açıklamada Bodrum Belediyesinin alacaklarından neden hiç söz edilmemiştir?
Çarşamba kahvaltısı sonrası Bodrum İlçe Başkanı Tuna Işın tarafından yapılan açıklama olmasa CHP ‘nin bu satışlara tüm örgütüyle “evet” dediğini zannedecektik neredeyse. Ancak öyle değilmiş. İlçe başkanlıkları ile belediye meclis üyelerinin arasında bu konuda fikir ayrılığı mevcutmuş. Bunu bilmek, ana muhalefet kimliğini hala üstünde taşıyanların delilidir ve milletin malının satılmasına karşı çıkan seçmeni de onurlandırır.
Benzerini Yalçın Bayer’in 18 Mart 2022 tarihli yazısından hatırlıyorum. Hürriyet Gazetesinde yayımlanan yazıda Meslek Büyüğüm Bayer şu ifadelerle başlıyor söze:
“SWISSOTEL’in satılmak istenmesi, CHP İBB Grubu’nu karıştırdı. Siyasi kulislerde tartışmaları süren otelin satışının uzun bir geçmişi var.2009-2014 döneminde satışı yapılan otel ile ilgili CHP Grup üyeleri Hakkı Sağlam ve Serdar Bayraktar’ın geçen dönem açtıkları dava neticesinde mahkeme, satış kararını ‘ihalede açıklık ve rekabet şartlarının sağlanmasının mümkün olmadığı’ gerekçesiyle iptal etti.”
Yazının ayrıntılarında ise Belediyeye ait taşınmazın satış teklifinin, Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisine havale etmesi ile gündeme alındığı ancak son anda 16 Mart günü geri çekildiği belirtiliyor.
Ayrıca yazıda şu ifadelerle durum kamuoyuna aktarılıyor:
“Meclis üyelerinin itiraz nedeni şu: İlk satış ile şimdiki satış arasında mahkemenin iptal gerekçeleri komisyon raporunda aynı şekilde duruyor.
İstanbul’da, CHP İBB Meclis üyeleri ağırlıklı olarak satışa karşı çıkmış. Daha önce karşı çıktıkları satışa ‘evet’ diyemeyeceklerini bizzat bizi arayıp anlattılar. Ancak İmamoğlu’nu destekleyen Meclis üyeleri ise satıştan yana gözüküyorlar. Yeni grup yönetimi de satıştan yana. Ancak eski Grup Başkan Vekili Fahrettin Kayhan’ın satışa karşı görüşü sürüyor. Kulağımıza gelen kulislere göre Canan Kaftancıoğlu’nun satışa karşı olduğu konuşuluyor. Bakalım kim geri adım atacak; İmamoğlu mu Kaftancıoğlu mu? Konunun genel merkeze kadar gideceği konuşuluyor.”
Yalçın Bayer’in yazısı tekzip almadığı ve halen yayında olduğuna göre yazılanlar doğru. Sonrasında da zaten konu genel merkeze kadar gidiyor ve milletin malı koruma altına alınıyor.
Dün yaşananlar hafızalardan silinmedi. Kolay kolay silinmez de! Tabi ismi geçenler de onay verdikleri ve karşı çıktıkları ile mutlaka millet vicdanında hatırlanacaktır.
Bugün benzerlerinin Muğla ‘da yaşanıyor olması tesadüf mü? Değil mi? Sorusu geçerken aklımdan Muğla CHP’de meclis üyeleri belirlenirken örgütün istifaya kadar giden hali canlanıyor gözümde. O zaman konuşulanlar, yazılıp notu alınanlar geliyor aklıma.
“Evet” diyenler bir vatan evladı tarafından açıklanırsa, öğrenmek kolaylaşır. Peki milletin malını satmaya “evet” demek kadar kolay mı “bendim evet diyen” demek ? Onu da cevap verilen ya da cevapsız kalınan sorulardan öğreneceğiz.
Bugüne dönecek olursak ; ihale yoluyla ile gayrimenkul satışına evet diyen komisyon üyeleri kimlerdir? Hangi cüretle bu vebale girerek “evet” ya da “çekimser” oy kullanabilmişlerdir. Kimin güdümünde ve talebinde bu oylar kullanılmıştır?
İsimleri muhakkak millet ile paylaşılmalıdır. Bir seçmen olarak bizden aldığı yetkiyle millet malını satmaya “evet” diyenin yüzüne bakacak cesaretini üstünde hissettiğini bilmek ister millet.
Bu arada, CHP kulislerinden bize ulaşan bilgiye göre, Genel Başkan Özgür Özel’in Muğla ‘ya gelme sebeplerinden biri de fikir ayrılıklarına düşen isimler arasında, ortak yolu bulmak ve durumu tatlıya bağlamak da varmış. Taşınmaz satışları hususunda yerelde ilçe örgütlerinin çoğu bu satışların CHP eliyle yapılmasını kesinlikle istemezken, belediye yönetimlerinin ve meclis üyelerinin gösterdiği direnç ve ısrardan rahatsızmış. Bakalım Genel Merkez taşınmaz satışına olur mu verecek yoksa önünü mü açacak? “Takınacağı tavır ve sergileyeceği tutum ateşten gömlek yarın bu iş olağanüstü kongreye kadar gider” diye Antalya’dan önemli sinyal var!
Bu yazıyı yazdık neden? Çünkü Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk diyor ki;
“Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir.”