TRAFİK SİGPoTASININ ÖNEMİ VE SİGORTASIZ BİR ARACIN KAZAYA KARIŞMASI DURUMUNDA HUKUKİ SÜREÇ
Motorlu araç sahipleri ve işletenler Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası yaptırmak zorundadır. Haliyle trafik sigortası olmayan bir araçla kaza yapmanın da birtakım hukuki ve ekonomik sonuçları olmaktadır.
Ekonomik sonuçlar; yol yardım hizmetlerinin, tamirat veya değiştirme masraflarının, ikame araç bedelinin, tedavi masraflarının, gelir kaybının ve hatta karşı tarafın açacağı davaya ilişkin masrafların karşılanması şeklinde ortaya çıkarken, Hukuki sonuçları ise, kazanın durumuna göre para cezası ve ilgili suçtan tutuklanma, ehliyete el konulması, trafikten men edilme şeklinde gerçekleşebilir. Görüleceği üzere, sigortasız araçla kaza yapmanın hem bedeni zararı hem araçta oluşan hasarı hem de yürütülen hukuki bir sürecin sonuçları düşünüldüğünde sorumluluğu oldukça ağır olan bir durumdur.
Aracın trafik sigortasının yapılmamış olması durumunda malik kadar işleten ve işleten sayılanlar da birlikte sonuçlardan ve yükümlülüklerden sorumludur. Trafik sigortası yapılmamış araçların trafiğe çıkması yasak ise de, birçok trafik kazasında kazaya karışan aracın trafik sigortası bulunmadığından ve bunun sonuçlarına göre bu gibi durumlarda üçüncü kişilerin zararlarının teminat altına alınması için Güvence Hesabı fonu oluşturulmuştur.
Aracın trafik sigortası yok ise, zarara uğrayan üçüncü kişiler Güvence Hesabına başvurarak zararlarının giderilmesini isteyebilmektedir. Ancak belirtmek gerekir ki, Güvence hesabı, kazada kusuru olmayan tarafın maddi zararlarını değil yalnızca bedeni zararlarını karşılamaktadır. Güvence Hesabı sakatlık tazminatı ve destekten yoksun kalma tazminatını şartları mevcut ise karşılar ancak diğer maddi ve manevi hasarlara ilişkin tazminat ödemez.
Bunlarım yanında şayet kazada kusurlu taraf sigortasız taraf ise ve diğer tarafın kaskosu bulunuyorsa sebep olunan zarar karşı tarafın kasko şirketi tarafından karşılanır ve karşı taraf herhangi bir hak kaybı yaşamayacaktır ancak bu durumda da kaskonun kusurlu sürücüye rücu imkanı vardır ve yapılan ödemeyi talep edebilir. Bir diğer ihtimal de her iki tarafın da sigortasının bulunmaması durumudur. Bu durumun mahkemeye başvurularak çözülmesi gerekir çünkü söz konusu durumda değerlendirme yapacak bir sigorta şirketi bulunmayacağından iki taraf da zararın tazminini karşıdan talep edecektir.
Normal koşullarda yalnızca maddi hasar ile sonuçlanan kazalarda, tarafların anlaşarak kendi aralarında kaza tespit tutanağı düzenlemeleri mümkündür. Hazine Müsteşarlığı Sigortalar Genel Müdürlüğü 2007/27 sayılı genelgesine göre, Ancak trafik sigortası olmayan aracın kazaya karışması durumunda kazaya karışan taraflar arasında kaza tespit tutanağı düzenlenemez ve tarafların olay yerine kolluk kuvveti çağırmaları ve bu şekilde tutanak tutmaları gerekmektedir.
Sigortasız Araç Kazası Davası
Sigortasız bir aracın kusurlu olarak sebep olduğu bir kazada, sigortasız sürücünün kaza sonucu oluşan her türlü zarardan sorumluluğu bulunmaktadır. Buna örnek olarak kendisine uygulanan cezai yaptırımlara ek olarak zarar gören kişinin tedavi masrafları, aracındaki maddi hasar ve ikame araç bedeli, yol yardım hizmetleri ve kaza sonucu ortaya çıkan diğer masrafları örnek olarak gösterebiliriz. Dolayısıyla sigortasız sürücü bu zarar kalemlerini gideremezse diğer tarafın tazminat davası açma hakkı doğacaktır ve bu nedenle her türlü maddi ve manevi zarar kaybının önüne geçebilmek için araç sahiplerinin trafik sigortalarının aktif olduğundan emin olmaları çok önemlidir.