Dün Aspat’ta yapılmakta olan Anthaven projesinin, kendi mülkleri dışındaki yeşil alanı işgal ettiklerini yazdım, henüz hiç bir kurumdan yada firmadan yanıt gelmedi.
Yanıt gelse dahi ne söyleneceği belli.
İşgal yoktur…
“Biz orayı, Bodrum halkının yararlanması için düzenliyoruz.” denilecek. Kime sordunuz bunları yaparken? “Ya aslında belediyeye bir dilekçe vermiştik.” falan filan.
İşgal edilen alana; pideci dükkanı açarken, iş yeri ruhsatını da belediyemi verdi diye sormak lazım.
İşgal dün yazdığım kadar değil elbette. Kanunların arkasında dolanarak, yetkililerin gözleri görmez hale getirilerek, nasıl bir işgal yapılmış anlatayım da duymayan kalmasın.
Sayın Çevre ve Şehircilik İl Müdürü ve Bodrum Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğü bu kısmı iyi okusun.
Neden Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ve Bodrum Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğü diyorum. Her hangi bir olayda ikili ve üçlü top çevirdikleri için. Üçüncüde Büyükşehir Belediyesi olarak zaman zaman topa giriyor.
Bu işin aktörleri, Devlet Su İşleri, Bodrum belediyesi, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Muğla Büyükşehir Belediyesi dir.
Akyarlar 407 Ada 6 Parselde gerçekleştirmeye çalışılan Anthaven Projesi’nin hikayesi şöyle ;
Bu parselde mevcut bir otel var iken “yanan yıkılan” adı altında bir ruhsat alınır. (Bodrum’da bir dönem klasik ruhsat bu şekilde verilir, yıkar yeniden yaparsınız, yetkililer görmezden gelir. ÇED gereklidir, gerekli değildir gibi lüzumsuz gördükleri, kendilerine engel olan bürokrasiyi kolayca aşmak için.) Sonra kapasite artışına gidilir.
Bunlar yapılırken, birden bu bölge arkeolojik sit alanı ilan edilir ve plan hükümsüz hale gelir. Ancak Kültür varlıkları, plan hükümsüz hale gelmesine rağmen “”sit alanlarında geçiş dönemi koruma esasları” nı belirler ,hükümsüz hale gelen imar planındaki plan notları geçerlidir der.
Koruyacaklar ya, kazı yapılınca denetlemek koşulu getirir.
İşin rivayet kısmı bu…
Gelelim can alıcı yere…
Yatırımcı firma, “bu alanda dere var burada yaşam başladığında dere taşarsa mal ve can güvenliği tehlikeye girer.” diyerek dere ıslah planı hazırlar.
Yasaya göre Büyükşehir Belediye yetkisinde olan dere ıslahında, belediye devre dışı bırakılarak Devlet Su işleri tarafından onaylanır. Elimizde nasıl bir dere ıslah planı olduğuna dair bir belge yok.
Bende yok Belediye’de, DSİ’de, yatırımcıda var. Kamuoyunu bilgilendirmede yapılmadı.
Bizim Aspat oldu mu Venedik…
Kendi parselinin içinde ne yaparsa yapsın, ister dere ister süs havuzu diyemiyorum. Kanun diyor ki “dereler ve su yolları devletindir.”
Peki bu dere ıslah planı imar planlarına işlenmeden ve kamuya terk edilmeden, yeni bir parselasyon planı yapılmadan nasıl inşaatın devam edilmesine izin verildi ve bu işlere kimler göz yumdu?
Arkeolojik sit ilanından sonra hükümsüz hale gelen planın yerine, koruma amaçlı bir plan henüz belediye tarafından yapılmadığına göre ve 3 yıllık, kanunun tanıdığı süre bitmesine rağmen süre uzatımına gidilmesi neyin nesidir?
Kime, ne menfaat sağlanıyor.
Bu proje; Bodrum Belediyesi, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve Yapı Denetim firması tarafından denetlenmesi gerekirken, neden kanunlara aykırı davranılıyor.
Buradan konut alan insanlar, yarın bir sorunla karşılaştığında yetkililer nasıl bir yanıt verecek merak ediyorum.
İş bunlarla kalsa iyi…
Can ve mal güvenliği için ıslah edilen dere, tarihi bir liman ve o alan, bir liman şehri.
Dere ıslahı değil konu, çakma Venedik Şehri yapmak. Tarihi bir liman şehri yapmak yerine, çakma Venedik kimin aklına geldi dersiniz?
Dere ıslahı yaparken, kamu eline geçmiş yaklaşık bir dönümlük alan, teknelerin parsel içerisine girmesi için yok edilerek dereye dahil ediliyor. Sanki kendi mülkleriymiş gibi, kimsede ses çıkarmıyor.
Sayın Bakan Murat Kurum’un bundan haberi var mıdır? Haberi yoksa, haberi olduğunda Çevre ve Şehircilik İl Müdürü “işlerim yoğundu bakamadım” mı diyecek? Yapı Denetim Firması nasıl bir gerekçe sunacak, Bodrum Belediyesi Yetkilileri orada kendileri ağırlandığında durumu fark etmediler mi?
Bakan Murat Kurum’un haberi varsa, kaçak inşaatların hangisine savaş açtıklarını söylesin de, insanlar ona göre bir vaziyet alsın. Muğla’daki Müdürü, tonlarca şikayet varken ZAİ Yaşam’ı göz ardı ederken, diğer kaçaklarla nasıl savaşıyor, açıklamalıdır.
Kıyı işgalleriyle savaşırken, Deniz GYO Gümbet projesi kıyı talanına nasıl göz yumuluyor?
Evet ANTHAVEN Aspat, kendi arsanızdaki işleri hallettiniz, kamuya ait yerlere mi göz diktiniz?
Çakma Venedik incelenmeye devam edilecek.
Vesselam.