LGS sınavına sayılı günler kala ailelere seslenen Psikolog Tuana Nur Yazıcılar, “Bugünlerde çocuğunuzu motive etmek isterken farkında olmadan sınav başarısına zarar verebilirsiniz. Dolayısıyla bazı hatalardan kaçınmalısınız” dedi.
Liseye geçiş sınav süreci de her sınav gibi genellikle korku ve endişe kaynağı haline gelebiliyor. Dolayısıyla bu süreç hem öğrenciler hem de aileler için zorlayıcı oluyor. Peki, çocuklardaki sınav kaygısına karşı ailelerin yaklaşımı nasıl olmalı? Anne babalar hangi yanlışlardan kaçınmalı? Psikolog Tuana Nur Yazıcılar’ın işte tüm bu soruların yanıtlarını içeren tavsiyeleri…
Tuana Nur Yazıcılar
Rahatlatıcı olun
Sınav döneminde gençler yoğun gelecek kaygısı, sınav anı yaşanacakların endişesi, başarısızlık korkusu, süre yetiştirememe korkusu gibi birçok farklı konuda endişe yaşayabilir. Aileler tüm bu kaygılara rahatlatıcı bir tutumla yaklaşmalıdır.
Sınav başarısını hayatınızın temeline oturtmayın
Unutulmaması gereken ilk şey sınav başarısının hayatın tümü olmadığıdır. Özellikle çocukları bu düşünceyle büyütmemek, ilgi yetenekleri doğrultusunda onları yönlendirmek kıymetlidir. Hayatın yalnızca sınavdan ibaret olduğu düşüncesini benimseyen bir çocuk istediği puanı elde edememe konusunda çok daha yoğun kaygı hissedecek ve çıkmaza girecektir. Sınavda istediğimiz sonuçları elde edememek bizim “başarısız biri” olduğumuz anlamına gelmemelidir.
Evde sessizlik sağlayın
Aileler, öğrencilere mümkün olduğunca sessiz ve odaklanabileceği ev ortamını sağlamaya çalışmalıdır. Çocuğun eğer küçük kardeşi varsa mutlaka bu durum anlatılmalı ve ders çalışma saatlerinde sessiz oyunlar oynayabileceği konusunda bilgilendirilmelidir. Ebeveynler ev içi sorumlulukları ders çalışma programını engellemeyecek şekilde planlamalıdır.
Hedeflerini destekleyin
Hedef ve bölüm belirleme konusunda aileler çocuklarına önerilerde bulunurken zorlayıcı ve baskılayıcı olmamalı mutlaka çocuğun isteklerine ve düşüncelerine kulak vermelidir.
Yanlış motivasyon cümleleri kurmayın
Aileler sıklıkla çocuklarını motive edebilmek için “ders çalış, hiç çalışmıyorsun, böyle giderse yapamazsın, başarısız olmak istemiyorsan çok çalışmalısın” gibi cümleleri sık kurma eğilimindedir. Ancak bu sıklıkla öğrenciyi daha çok kaygılandıran ve motivasyonunu düşüren bir durumdur. Motive etmek için ailelerin asıl yapması gereken çocuklarına güvendiklerini belirtmeleri ve sonuç ne olursa olsun yanında olduklarını hissettirmeleridir.
Duygusal ihtiyaçlarına önem verin
Bu süreçte gençler olduklarından daha sinirli ve alıngan yapıda olabilir. Ders çalışmakla ilgili öğütler ya da gösterilen ilgi abartılı şekilde olmamalıdır. Zira onlar bu ilgiyi boğucu olarak algılayabilir. Bu durumda gençler ebeveynlerine ihtiyaçları doğrultusunda rehberlik edecektir. Önemli olan ailelerin bu ihtiyaçlara önem vermesi ve dikkate almasıdır.
Kimseyle kıyaslama yapmayın
En sık yapılan bir diğer yanlış da çocuğun bir başkasıyla karşılaştırılmasıdır. Komşunun çocuğu, kardeşi, arkadaşları kim olursa olsun başarı konusunda çocuğu bir başkasıyla karşılaştırmak yanlış bir durumdur. Her çocuğun ilgi ve yeteneklerinin farklı olduğu unutulmamalıdır.
Yüksek beklenti içinde olmayın
Sınav kaygısı sıklıkla “mutlaka kazanmalıyım, başaramazsam ailemin emekleri boşa gidecek, başaramayacağım, yetiştiremeyeceğim, yetersizim” gibi inanışlar nedeniyle ortaya çıkar. Ayrıca ailenin yüksek beklentisi öğrenciyi daha da kaygılandırabilmektedir. Genç zihnindeki bu düşünceler nedeniyle sınav anında odaklanamaz, bildiklerini unuttuğunu düşünür ve başaramayacağı ile ilgili yoğun kaygı döngüsü sınav bitene kadar devam eder. O nedenle ailenin tutumu ve çocuğa yaklaşımı bu süreçte büyük önem arz etmektedir.
Zorlayıcı ders programlarından kaçının
Sınav dönemlerinde ebeveynler çocuklarına destekleyici yaklaşmalıdır. Çocuğu bunaltacak ve zorlayacak yoğun bir ders programı öğrencilerin daha çok bunalmasına ve derslerden uzaklaşmasına sebebiyet verebilir. Mutlaka sosyalleşmeye de zaman ayırılmalı ve ders program yoğunluğu öğrencinin talebine göre düzenlenmelidir.
Kaygılarınızı onlara yansıtmayın
Bazı durumlarda ebeveynler öğrencilerden daha kaygılı olabilir. Bu kaygı normal olmakla birlikte çocuğu olumsuz etkileyecek düzeyde olmamalı ve çocuğa yansıtılmamalıdır.
Sınav öncesi ve sabahı nelere dikkat edilmeli?
Sınav sabahı ve sınavdan bir önceki gün, eğer öğrencinin de isteği ve ihtiyacı varsa sınav hakkında kısa bir konuşma yapılabilir. Bu süreçte de aileler şunlara dikkat etmelidir:
– Çocuklarını koşulsuz sevdiği ve kabul ettiği mesajını mutlaka iletmelilerdir.
– Yaşamın yalnızca bu sınavdan ibaret olmadığı ve sonuç ne olursa olsun birlikte bir çözüm önerisi geliştirebilecekleri anlatılmalıdır.
– Sınav sonrası olacaklar değil, sınav esnasında elinden geleni yapması konusunun önemli olduğu vurgusu yapılmalıdır.
– Sınav sabahı ve önceki akşam her şey olağan akışında devam etmeli, öğrencinin söylediklerine kulak verilmeli ve ihtiyaçlarına göre hareket edilmelidir.
– Sınav öncesi beslenme ve uykuya dikkat etmelerine destek olunmalıdır.
Sınav sırasındaki kaygıyla nasıl başa çıkılır?
Sınav esnasında kaygının normal olduğu kabul edilmelidir. Onu bastırmaya ve yok saymaya çalışmak işlevsel değildir. Öğrencilerin kaygılarını yönetebilmek için neler yapabileceklerini bilmeleri onlara yardımcı olacaktır. Sınav esnasında kaygı olursa nefes egzersizleri yapmak, gevşemeye çalışmak ve öğrencinin yapabildiği konuların sorularıyla sınava başlaması büyük fayda sağlayacaktır.