Herhangi bir konuda görüş beyan edebilmemiz için, bilgi sahibi olmamız gerektiği konusunda hepimizin görüşü aynıdır. Ancak bilgi sahibi olmak bazen yeterli gelmiyor, bilginin yerinde kullanılması ve yapılan açıklamaların anlaşılır olması da gerekmektedir.
Muğla Milletvekili Mürsel Alban geçtiğimiz günlerde, Bodrum Torba Mahallesi’nde Kültür ve Turizm Bakanı’na ait Voyage Otelin, sahilde var olduğunu iddia ettiği yolu kapattığını ifade etmişti.
Bende son yazımda; burada imar planlarına göre bir yol olmadığını kaleme alarak, Kıyı Kanununun her yerde geçerli olmadığını yazdım.
Sayın vekil hızını alamadı, yaptığı yanlışta ısrar etmeye devam ediyor.
Vekilimiz, siyasi emelleri için kendince çıkış arıyor olabilir. CHP Muğla İl Başkanı olduğu dönemde, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’le, CHP içerisinde bir çok şeyi kendi iktidarları için dizayn etmeye çalıştılar. Şimdilerde ise yolları ayrıldığı için Sayın Alban siyasi geleceği için çıkış aramaktadır.
İl Başkanlığı sırasında Muğla Büyükşehir Belediyesi olmuş ve ilk seçimde Osman Gürün’ün aday olması için büyük çabalar sarf etmişti. Bir rivayete göre kendisi il başkanı yapan, Osman Gürün’dü. Zaman içerisinde Osman Gürün Başkan oldu, bu kez Gürün, Alban’ın il başkanı olması için çaba gösterdi ve ilk seçimlerde 1.sıradan CHP Milletvekili adayı yapılmasını sağladı.
Sıra Mürsel Alban’a gelmişti. Son yerel seçimlerde “Osman Gürün’ün Büyükşehir Belediye Başkanlığı Adaylık başvuru olmadığı halde görev verildi.” algısı yaratılarak, CHP Genel Merkezi tarafından aday yapıldı.
Yaşanılan süreçler her zaman CHP’nin Muğla yapılanmasına zarar verdi, sonuç oyların yüzde 36 lara düşmesine neden oldu.
CHP’nin son ilçe kongrelerinde “canciğer kuzu sarması” gibi davranılırken, il başkanlığı seçiminde Osman Gürün’le yolları ayrıldı.
Osman Gürün’ün il başkan adayına karşı, bazı ilçe örgütleriyle birlikte hareket ederek karşı aday çıkarma girişimi başarısızlıkla sonuçlandı.
Şimdi ise CHP Kurultayında Parti Meclis hesapları yaptığı kulağımıza geliyor, olur yada olmaz, lakin her türlü koşulda bir sonraki seçimde Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı olarak karşımıza çıkar mı çıkar diye düşünüyorum.
Sayın Alban’a buradan sesleneyim siyasette önemli olan parti politikalarıdır bireylerin iktidar hesapları değil. Mutlak parti delegasyonu bu durumu iyi değerlendirecektir. Bireysel düşündüğünüz sürece, AKP hep iktidarda kalacaktır. Belki de bir sonraki yerel seçimde MUĞLA başka parti tarafından yönetilecektir.
Gidilen yol, yol değildir.
Muğla Kongreleri sonucunda il başkanlığı sürecinde istediklerini yapamayan Sayın Vekil, kendisiyle birlikte hareket eden ilçe başkanları ile, o ilçelerde kazanılmış CHP’li belediyelere kendi düzenlerini kuraya çalışmaktadırlar.
Siyasette her yol mubah değildir.
Hemşericilik, inanç ayrımcılığı yapılarak bir yere varılması söz konusu değildir. Belediyeler içerisine kendisine yakın adamların yerleştirilmesi doğru değildir. Kısaca parti içinde parti, örgüt içinde örgüt yapılanması yapılmamalıdır.
Gündem yaratarak parti içerisinde kendi yerini sağlamlaştırmaya çalışan Sayın Vekile önerim; kendisinin sürekli temasta olduğu iş adamlarının, Bodrum Belediyesinden aldıkları yapı ruhsatlarını ve yapı kullanma izinlerini kontrol etmesinde fayda vardır.
Mürsel Alban İki gün önce yaptığı açıklamalarda; Kültür ve Turizm Bakanı’nın imar yolunu kapattığını, aslen bu yolların terklerinin yapılmadığını, deniz kıyısının ecrimisil yoluyla kiralandığını (ecrimisil haksız işgal harcıdır, bir kiralama yolu değildir) halkın yolunu gasp ettiğini, bedavadan arsasını büyüttüğü iddialarında bulundu.
Torba Turizm Merkezi ilan edilirken CHP’li Belediyelerde ses çıkmadı. Sayın Vekil Torba Mahallesi’nin Turizm Merkezi kapsamına alınma olayında mevcut belediye başkanının bir dahli var mıdır, araştırmalıydı.
İki açıklama arasında bütünlük varmış gibi görünse de aslen çelişiktir. İlk açıklamayı yaptığı tarihte yeni bir plan ortada yokken, ikinci açıklamada askıya çıkan bir plan değişikliği söz konusudur.
Bakan Ersoy, Vekilin imdadına yetişti, yanlış açıklama, vekilin haklılık manevrasına yol açmıştır. Siyasetin cilvesi diyelim buna.
Mürsel Alban’nın söylediği 16 Haziran’da askıya çıkan plan incelenmelidir.
Lakin bu plan 3194 sayılı İmar Kanunun 8. Maddesi gereği uygulanması gereken yöntemlerin tamamının uygulanmadığı ve duyuru yerine, duyurmamaya gidildiği bir gerçektir.
Bu planları yapan ilgili bakanlık, Kültür ve Turizm Bakanlığı duyuru konusunda kendisini kanunlar üstünde görmüştür. Kendi web sitelerinde plan değişikliğini duyuru yoluna gitmemiştir. Yine kanun gereği, Büyükşehir Belediyesi plan değişikliğinin 1/ 5 binlik kısmını web sitesinde yayınlamış, lakin plan açıklamalarını koymamıştır.
Bodrum Belediyesi 1/ binlik plan değişikliğini duyurmuş mudur? Duyurmuş, fakat kime duyurduğu belli değildir. Askı deyince bir duvar bulup planı asmışlar sanırım. Kendilerinden başkası duymasın mı dediler bilemem. Sanki Bodrum Halkı her gün gidip belediye duvarlarını kontrol ediyor.
Sayın vekilin plan değişikliği üzerine haklı olabilecek söylemleri vardır.
Plan değişikliği ciddiye alınıp incelenmelidir lakin Vekilin kaçırdığı bir nokta vardır. Sayın Bakanın plan değişikliği salt Torba Voyage Otelin olduğu alanda değildir.
Bakan, bakan olmuşken “yarın ne olur kim bilir?” diye düşünmüş olacak ki, ” Bodrum İlçesi, Türkbükü Mahallesi, Hebil Mevkii, 119 Ada 11,18.19 ve 32 Parseller 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği” kendisine ait tatil köyünde de plan değişikliğine gitmiştir. Askı tarihi 8 Haziran 2020 dir.
Adalıyalı, Torba, Türkbükü plan değişikliği çabalarını birleştirdiğimizde sonuç pek iç açıcı olmayabilir. Plan değişikliklerini inceliyorum, bu konuda kısa zamanda yeni bir yazı kaleme alacağım.
Sayın Bakan yetkili olduğu tüm planlama alanında hakkaniyet ölçüsünde plan revizyonuna gitmiş olsaydı söyleyecek sözümüz olmazdı. Sayın Vekilde; her zaman Hak, Hukuk, Adalet söylemleri üzerinden davransaydı, onun açıklamalarına da sözümüz olmazdı.
Bilgi önemli, bilgiyi kullanmakta…
Bu kavga “kayıkçı kavgası olmasın” endişemiz budur. Bakan sessizliğini koruyor şimdilik. Yanlış olan ilk bakışta Sayın Bakan’ın mülkiyeti kendisine ait olan yerlerde, yetki kendisindeyken değişiklik yapmasıdır.
Yaygın ve bazı yerel basın konuyu görmezden gelmekte. Bir tarafta tabiri caizse yandaş medya, bir tarafta besleme basın, bir tarafta arpalanan basın. Besleme basın var gücüyle haber yapmaya çalışıyor , başarılı olamıyor. Sayın Bakan kim vasıtasıyla yerel basını manüpile ediyor acep?
Acı bir durum
Vesselam…
