“Çoğu zaman bazı davranışlarınız ya da düşünceleriniz farkında olmadan sizi mutsuz edebilir. Ancak bunları kolaylıkla bertaraf edebilirsiniz’’ diyen Prof. Dr. Derya Uludüz, keyifli bir yaşam için bazı ipuçları verdi.
YAŞAMIMIZ boyunca gerekli gereksiz pek çok şey için endişelenip, mutsuz oluyoruz. Bu duygular ise ruh ve beden sağlığımıza zarar vermekten başka bir işe yaramıyor. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, kendi kendimize hayatı zehir etmemek için vazgeçmemiz gereken düşünce ve davranışlarımızı şöyle sıraladı…
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz
Yeni kararlar almaktan korkmayın
Hata yaptığımızda, hatalara tutunmak ve hatalarımızın yükü altında ezilme eğilimindeyiz. Oysa yaşımız ilerledikçe sürekli değişiyoruz ve 10 yıl önce olduğumuz kişiyle artık aynı kişi değiliz, yepyeni bir versiyona dönüştük. Hepimiz hata yapıyoruz, hayatı hata yaparak öğreniyoruz aslında. Tekrar hata yapma endişesiyle yeni kararlar almaya çekinmek iyi bir fırsatı kaçırmamıza neden olabilir. Geçmiş kararlarımızdan korkuyorsak, yeni kararlar vermeden önce bu korkularla doğrudan yüzleşmeliyiz. Korktuğumuz için geçmişimizin geleceğimizi mahvetmesine izin vermemeliyiz, büyük pişmanlıklar veya hatalarımız varsa bile yeni bir sayfa açmalıyız.
Takıntı ve korkularınızın esiri olmayın
Takıntı ve korkular birçok şekilde karşımıza çıkabilir. Aşırı titiz, aşırı düzenli, organize olma veya önlenemeyen düşünceler gibi… Obsesyonlar tipik olarak istenmeyen ve belirgin kaygı yaratan takıntılı düşüncelerdir. Bazen evin kapısını kilitleyip kilitlemediğinizi, ocağın altını kapatıp kapatmadığınızı birkaç kez kontrol etmeniz gerekebilir. Bu durum sizi endişeli ve takıntılı hale getirebilir. Sürekli korku ve endişe içinde yaşamaya devam ettiğimizde hayatımız kısıtlanır, huzurumuz bozulur, stres hormonu kortizol üst düzeye çıkar. Sürekli düşünce hali ile zihnimiz yorulur. Kontrol edemeyeceğiniz düzeyde korku ve takıntılarınız için mutlaka bir yardım alın, aksi halde uzun vadede bunun beyin sağlığınız için olumsuz sonuçları olacağını unutmayın.
Olumsuz deneyimlerinizi düşünmeyin
Geçmişte yaşadığınız olumsuz bir deneyimi sık sık düşünmek beyne ve enerjinize zarar verir. Sürekli olumsuzlukları düşünmek stres hormonu kortizolünüzü artırır ve kortizol size zarar vermeye başlar. Unutmayın ki uzun süreli yüksek kortizol düzeyleri unutkanlığa bile yol açabilir.
‘’Başkaları ne der?” diyerek hayatı ertelemeyin
Siz de ‘’başkaları ne der” diye düşünenlerden misiniz? Başkalarının sizin yerinize karar vermesine izin veriyorsanız, fikriniz herkesten farklı olduğunda konuşmamayı tercih ediyorsanız, huzurunuz başkalarının onayına bağlıysa, yanlış bir şey yapmadığınız halde sık sık özür diliyorsanız, “hayır” demeyi beceremiyorsanız yanlış yapıyorsunuz. İnsanların hakkınızda ne düşündükleri konusunda endişelenmeyi bırakın, olumsuz geri bildirimler olumsuz insanlardan gelir. Fazla düşünmeyi bırakın. Aşırı düşünmek, öyle olmasa bile yargılandığınızı düşünmenize yol açabilir. Herkesi memnun etmeye çalışmayın. Herkesin beklentilerini karşılamak imkansızdır, bu yüzden bunu yapmaya çalışırken kendinizi tüketmeyin. Sonuç olarak, hayat çok kısa. Zamanın değerli anlarını diğer insanların ne düşündüğünü merak ederek geçirmeyin.
Maddiyat uğruna kendinizi unutmayın
Para önemli evet ama her şey demek değil. Temel ihtiyaçların ötesinde para, hayatta hedeflerimize, aile düzenine, eğitim, sağlık, ve eğlenceye ulaşmamıza yardım eder. Ancak ailemize çocuklarımıza iyi bir gelecek kurabilme uğruna gece gündüz çalışıp kendimize yeterince zaman ayırmadığımızda sağlığımızdan da olabiliriz. Yaptığımız hatalardan biri de kazandığımızı gelecek kaygısıyla biriktirme çabamızdır. Oysa zaman öyle hızlı geçiyor ki biriktirdiklerimizi kullanabilme imkanımız olmadan hastalanma ihtimalimizi unutuyoruz. Yeni yılda kendiniz için bir karar alın ve bir daha bu yaşlara gelmeyeceğinizi hatırlayarak en çok hayal ettiğiniz bir şeyi kendinize alın mesela.
‘Neden ben’ demeyin
Başımıza iyi şeyler geldiğinde genellikle “neden ben?” diye sormuyorsak, kötü şeyler geldiğinde de bu soruyu sormak yerine hayatta herkesin başına iyi veya kötü şeylerin gelebileceğini hatırlatmamız gerekiyor.
Hayal kurmaktan vazgeçmeyin
Hayaliniz küçük ya da büyük olsun fark etmez. Her zaman onu gerçekleştirmek için zamanınız ve gücünüz vardır. Hepimiz bazen hayallerimizin peşinden gitmeyi isteriz ama bunu yapacak cesaretimiz ya da imkanımız olmayabilir. Ancak hayallerimizi bastırırsak ya da görmezden gelirsek, pişmanlık duyma olasılığımız artar. Kendinize inanırsanız durdurulamazsınız. Bugün hayallerinizi gerçekleştirmek için belki de tam zamanıdır. Sadece isteyin ve cesaret gösterin. Emin olun beyninize bu mesajı verdikten sonra er geç istediğinize ulaşırsınız.
Mükemmel olmaya çalışmayın
“Mükemmel olacağım” düşüncesiyle kendimize baskı yapmak, stresten başka bir etki yaratmaz. Kusurlarınızı da kucaklayın ve mükemmel olmaya çalışmayı bırakarak rahatlayın.
