Prof. Dr. Alper Şener, üst solunum yolu enfeksiyonlarının son 2 ayda yarı yarıya arttığını belirterek, toplu taşıma ve kalabalık alanlarda maske takılmasını önerdi.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, üst solunum yolu enfeksiyonlarında artışa dikkat çekip, açıklamalarda bulundu.
1 Aralık’la başlayan kış sezonunun ortasına gelindiğini belirten Prof. Dr. Alper Şener, şöyle konuştu:
-1-2 ay öncesine nazaran enfeksiyon olgularının yarı yarıya artmış olduğunu görüyoruz.
-Özellikle başvuruların çoğunluğunda kas, eklem ağrısı, burun ve geniz akıntısı, burun tıkanıklığını sık görmeye başladık. Bunların ciddi bir kesiminin Covid 19 ya da influenza A ya da B olduğunu düşünüyoruz.
-Rastgele seçtiğiniz olgularda özellikle influenza tipleri, grip tipleri, enterovirüs, adenovirüs gibi çeşitli virüs faktörleri ve viral etkenler mevcut.
-Bunlar içerisinde özellikle yaşlılarda hele hele aşılanmadıysa antiviral tedavi başlamazsa, influenzayı ayırt etmek önemli.
-Çünkü grip dediğimiz tablo erken dönemde ilk 72 saatte alacağınız antiviral tedaviyle özellikle akciğer inmesini engelliyoruz.
-Çünkü özellikle 65 yaş üstü hasta grubunda, viral pnömoniler ağır geçebiliyor. Ağır geçen tabloyla birlikte kişiler, yoğun bakıma yatacak kadar ağır klinik tablolarla karşı karşıya kalabiliyorlar.
-Maalesef ki şu an gündelik yoğun bakıma yatacak kadar ağır viral yaşanan olgularla karşı karşıyayız. Bir kısmı hastane içerisinde yatıyor. Bir kısmıysa yoğun bakıma yatacak kadar ağır klinik tablolarla karşı karşıyayız.
‘İLK 72 SAAT ÖNEMLİ’
Bu nedenle ilk 72 saatte antiviral tedavinin başlanması bakımından önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şener, şöyle konuştu:
-İnfluenzayı diğer viral etkenlerden ayırt etmede bizim için bazı noktalar var. En önemlisi, kas eklem ağrısının daha belirgin olması.
-Ardından da burun akıntısı ve tıkanıklığı üzerine eklenmesi. Eğer hastalık kontrol altına alınamazsa da hırıltılı öksürük ve balgam çıkaramama, balgamda zorlanma. Daha yaygınlaşırsa ise solunum sıkıntısı ve oksijen ihtiyacı ortaya çıkıyor.
-Acil servislerde, oksijen bağlanmasını gerektirecek kadar ilerleyecek klinik tablolarla karşı karşıya kalıyoruz.
-Özellikle 65 yaş üstü tabloların başlangıç döneminde aşılı değilse influenza olabilme ihtimali oldukça yüksek.
‘KUŞ GRİBİ VE DİĞER DOMUZ GRİBİ TÜRLERİNDE BİR SALGIN VAR’
-Avrupa Birliği ülkelerinde ve Amerika Birleşik Devletleri’nde şu anda ciddi bir İnfluenza A ve B salgını var. Kuş gribi ve diğer domuz gribi türlerinde bir salgın var. Çin’de de daha yaygın bir şekilde, İnsan metapnömovirüsü salgını var.
-Türkiye aslında Avrupa’yla Asya arasında bir geçiş noktasında. Hem İnfluenza A ve B hem de insan metapnömovirüsü dediğimiz yaygın akciğer iltihabına sebep olabilen viral tabloyla karşı karşıyayız.
-Zor durumda kalırsak, süper enfeksiyon olduğunu düşünürsek, antibiyotik tedavisini ekleyerek takip etmek gerekiyor.
-Bir diğer önemli şeyse geçmeyen öksürükler. Özellikle 2-3 haftayı bulan öksürük tablolarında; virüsle bakteri arasında kalmış ara değer var. Haftaları bulabilen boğazda yanma, batma ve kuru öksürük. Hastalarda ciddi anlamda sıkıntıya sebep olabiliyor.
‘MASKE TAKIN’ ÖNERİSİ
Vatandaşlara önerilerde de bulunan Prof. Dr. Alper Şener, “Özellikle kapalı alanlara girdiğiniz zaman. Hele asansör, hastane veya bir sağlık tesisine girdiğiniz zaman etraftan olabildiğince uzak durmak gerekiyor. Özellikle toplu taşımalarda, metrolarda, otobüslerde, asansörlerde, hastanelerde ya da kalabalık birimlerde, kalabalık yere girildiğinde mutlaka ağzınızı ve burnunuzu örtecek şekilde maske takmanız gerekiyor. Bu uygulama oldukça önemli. Bariyer önlem çünkü. Bariyer önlem aldığınızda virüsün belki tamamen geçmesini engellemez ama alacağınız virüs partikülü veya bakteri parçası daha az olursa hafif atlatılır” diye konuştu.
