Aydın Ayaydın, Bodrum Halkıyla Barışacak mı?
Sandık başına gidip yaşadığımız kenti yönetecek kişileri seçmemize, az bir zaman kaldı. Adayları ne kadar tanıyor kent paydaşları ve sandıkta kimi tercih edecekleri bilinmez.
Her seçimde “aday önemlidir” denir, oy atarken ise “ben ezelden beridir x partiliyim” diyerek bellediğini yapar. Seçim sonucunda kendi partisi kazansa da kaybetse de belirli azınlık hariç, yapılanlar sorgulanmaz.
Yaşadığımız kente yabancıyız.
Etrafımızda olup bitenleri halk kanıksamış durumda. Demokrasilerde yasama, yürütme ve yargıdan sonra 4. Güç olan basın ise, halkın çok gerisinde.
AKP Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Aydın Ayaydın, basın toplantısı düzenleyerek projelerini anlatıyor, yaygın ve yerel basın kendisine sorular soruyor.
Yerel yönetimler kanununa göre belediyelerin asli görevi olan konular hakkında soru sormak, moda olmuş. Alt yapı, üst yapı, sosyal konut v.s
Gazeteciler soruyor, Aydın Ayaydın yanıtlıyor.
“AKP Adayısınız, seçilmeniz halinde halkın özel yaşamına müdahale edecek misiniz?” Soru, nitelik ve nicelik açısından anlamsız.
“Evet, seçilirsem şeri kanunlar geçerli olacak.” der mi? Sanki; kanunlara ve yaşam şekillerine yerel yönetimler karar veriyor.
Aday yanıtlıyor: “Benim ailemde burada ve sizler gibi yaşıyor ben nasıl yaşamıma müdahale edilmesini istemezsem, kimsenin yaşamına da müdahale etmem.” gibi yuvarlak laflarla.
Efendiler, ülke AKP iktidarı tarafından yönetiliyor, belediyeler tarafından değil. O nedenle yerel yönetimin AKP’li ya da CHP’li olması yerel yönetim politikaları haricinde, bir anlam ifade etmez.
“Gelip sorsaydın, bu kadar çok biliyorsan” diyecek aklı evveller var tabi aramızda, davet edilseydik belki icap ederdik. Soru sorar mıydım? Sormazdım. Sorarmış gibi de yapmazdım.
“Neden?” diyeceksiniz yanıt vereyim…
Yanıtı belli olan soruları sormak yerine, yazılarımla olayları okurlarla değerlendirmek bana daha cazip geliyor. Benim AKP’li bir yerel yönetimden çekincem yok.
Çekincem dün söylediğinin bugün tersini yapanlar. Bugün söylediklerinin tersini yapmayacaklarının garantisini kim verecek.
Ne sorulmalıydı AKP Adayı Aydın Ayaydın’a “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz”
TV 100 ‘de anlatıyor Aydın Ayaydın; “Başkan Aras aradı, Hazine ve Maliye Bakanıyla görüşmek için randevu almamı istedi, aldım randevuyu hemen atladık gittik gece 23.00 te bakan bizi kabul etti. Ahmet Aras elindeki dosyayı bakana teslim etti bazı talepleri vardı, bakan henüz görevde yeni olduğunu, dosyayı inceleyeceğini ve bilgi vereceğini ifade etti” diyor.
O dosyanın içinde ne vardı ve siz neden bu görüşmeye katılma gereği duydunuz?
Aydın Ayaydın ve Ahmet Aras TV100 deki anlatımlarında, Bodrum için birlikte mesai harcadıklarını söylediler.
Bodrum için, hangi konularda Başkan Aras ile mesai harcadınız?
Bodrum’da yaşadığınız sürece ve özellikle de Ahmet Aras döneminde, belediyede iş takibi yaptınız mı?
Cennet Koy Mandarin Oriental Sitesi’nde, bazı konut sahipleri adına “imar hakkınız var.” diyerek, kat mülkiyeti kanununa aykırı, belediyeden yapı ruhsatı aldınız mı?
Oturduğunuz konutta, yapı ruhsatı ve eklerine aykırı bir durum var mı? Orman arazisine kaçak yapı yaptınız mı? Yaptığınız iddia edilen, kaçak yapının olduğu alanı kendinize tahsis ettirdiniz mi?
Bunları yazan gazeteci Hasan Dirin hakkında dava açtınız mı? Yapılan habere erişim engeli getirttiniz mi?
Bodrum Belediyesi’ne orman yangınları döneminde bağışlanan jeneratörü, kendinize şahsi mal yaptınız mı?
Bunu haber yapan gazeteci Hasan Dirin’e dava açtınız mı? Habere erişim engeli kararı aldırdınız mı? Hasan Dirin hakkında bu konuda ayrıca tazminat davası açtınız mı?
Henüz AKP’li olmadığınız dönemde, CHP eski milletvekili iken, Bodrum da tatil yapan, üzerinize su sıçratan çocuğu azarlayıp ağlattınız mı? Annesi Azeri model Diana Ahadpour’un da üzerine yürüyüp “Defolun gidin memleketinize!” diye bağırdınız mı?
Bu konuda haber yapan Hasan Dirin’i dava ettiniz mi? Habere erişim engeli kararı aldırdınız mı? Bu konuda başka dava ettiğiniz kişiler var mı?
Doğan Grubu’nun Mazı Mahallesi’nde, Rüzgar Enerji Santrali kurma girişimi ile bir ilginiz var mı?
Külliyeye, Mehmet Tosun’u AKP’den Muğla Büyükşehir Belediye Başkan adayı yapabilmek için gittiğiniz ve sonra kendinizi aday yaptırdığınız doğru mu?
Bu birkaç sorunun ardından, madem başkan adayısınız;
Bodrum’da, sizinle ilgili haber yapan gazeteci Hasan Dirin hakkında açtığınız davalardan, vazgeçecek misiniz?
Hasan Dirin’e, haber ve bilgi verdiği iddiasıyla dava açtığınız, kişi yada kişilerin hakkındaki şikayetinizden vazgeçecek misiniz?
Yok olmaz diyorsanız…
Yazdığım bu ve bundan sonraki yazılarım için halkın haber alma hürriyetini engelleme amaçlı erişim engellenmesi, hakaret, gizli bilgilerin ifşası gibi sudan nedenlerle dava açacak mısınız?
Ne söylediğiniz değil ne yaptınız önemli…
Bu sorulara yanıt bekliyor muyum, tabi ki hayır. Yanıtını bildiğim soruları sorar ve asla yanıt beklemem.
Dahası var mı, elbette olacak…
Vesselam…