DOLAR
39,3264
EURO
45,8048
ALTIN
4.286,12
BIST
9.515,94
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Muğla
Parçalı Bulutlu
34°C
Muğla
34°C
Parçalı Bulutlu
Salı Az Bulutlu
34°C
Çarşamba Az Bulutlu
33°C
Perşembe Az Bulutlu
33°C
Cuma Az Bulutlu
33°C

Biraz Empati…

02.06.2025
175
A+
A-
Aktur tatil sitesi

Bizim Evimiz, Sizin Tatiliniz:
Tatil yöresinde ki yerel Halkın Sessiz Feryadı

Yine yaz geldi.
Sahiller pırıl pırıl, güneş tepede, otellerde ışıklar sabaha kadar yanıyor. Instagram’da paylaşılan neşeli fotoğraflar,
“Hayat burada!” diye haykıran story’ler…
Dışarıdan bakınca her şey kusursuz bir tatil masalı gibi.

Peki ya o masalın arka planında, fotoğraf karelerine sığmayan, “memleket” dediğimiz bu coğrafyanın yerli halkı?
Onlar için bu yaz, gerçekten de bir cennet mi, yoksa bitmek bilmeyen bir huzursuzluk kaynağı mı?

Empatiyle bakmamız gereken asıl nokta tam da burası.
Biz, yani tatilci olarak bir haftalığına, bilemediniz iki haftalığına bir şehre konuk olanlar, genellikle kendi eğlencemizin, kendi rahatlığımızın peşindeyiz.
Oysa burası, bizim için sadece bir destinasyonken, onlar için hayatın kendisi. Çocuklarının okulu, yaşlı anne babalarının hastanesi, günlük alışverişleri, işleri güçleri… Bizim için kısa bir kaçamak olan süreç, onların her gün yaşadığı rutin.

Bir düşünün:
Kendi evinizde, kendi sokağınızda adım atacak yer bulamamak nasıl hissettirir?
Her gün geçtiğiniz marketin önünde, hiç tanımadığınız, acelesi olan bir kalabalık yüzünden dakikalarca beklemek, ya da çocuğunuzla parka giderken lüks bir arabanın sizi yol kenarına ittiğini görmek…

Bunlar, bizim “tatil ruhu” dediğimiz kavramın gölgesinde kalıp, yerel halkın omuzlarına yüklediği küçük ama biriken sıkıntılar.
Gecenin bir yarısı, tüm mahallenin duyduğu son ses müzikle uyanmak, sokakta atılan nahoş kahkahaların uykuya dalmanızı engellemesi…

Bir tatilcinin “eğlence” diye tanımladığı bu durumlar, bir yerel halk sakini için uykusuzluk, stres ve çaresizlik anlamına gelebilir. Onların da dinlenmeye, ertesi gün işlerine zinde gitmeye ihtiyaçları var. Onlar için bu sadece bir tatil beldesi değil, aynı zamanda evleri…

Turizmin ekonomik getirileri yadsınamaz. Yerel esnaf için can suyu olduğu gerçek.
Ancak bu durum,
Karşılıklı saygının ve birlikte yaşama kültürünün göz ardı edilmesi anlamına gelmemeli.
Bizler nasıl kendi şehirlerimizde belirli kurallara uyuyorsak, tatil yörelerinde de aynı özeni göstermek zorundayız.
Çünkü ;
Burası bir eğlence parkı değil, içinde insanların yaşadığı, nefes aldığı, hayata tutunduğu bir yer.

Tatil için bir sahil kasabasına gittiğinizde, kendinize şu soruyu sorun:
“Ben burada sadece bir misafir miyim, yoksa davranışlarımla bu şehrin düzenini ve huzurunu etkileyen biri mi?”
Cevabı bulduğunuzda;
Belki de o tatiliniz çok daha anlamlı, çok daha saygılı ve en önemlisi, kimsenin huzurunu kaçırmadan geçecektir.