Değerli okuyucularım, bugün sizlere büyük şairimiz Nâzım Hikmet’in ölümsüz eseri “Kuvâ-yi Milliye Destanı”ndan bahsetmek istiyorum.
Bu destan, sadece bir şiir değil, aynı zamanda bir milletin küllerinden yeniden doğuşunun, bağımsızlık aşkının ve vatanseverliğinin destansı bir ifadesidir.
Bu yazıyı kaleme almamın nedeni ise çok açık: Bugünlerde, bu toprakların kuruluşu ve varoluş mücadelesi sırasındaki o eşsiz milliyetçi ve Atatürkçü ruha ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu bir kez daha hatırlatma isteği.
Gelin, o günlerin ruhunu birlikte soluyalım.
Nâzım Hikmet, bu destanda, Anadolu’nun dört bir yanında yanan bağımsızlık ateşini, isimsiz kahramanların fedakarlıklarını ve Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde bir araya gelen milletin sarsılmaz inancını dile getirir.
Köylüsünden kentlisine, kadınından erkeğine, her bir ferdin vatan sevgisiyle nasıl kenetlendiğini, imkansızlıklar içinde dahi nasıl birleşip direniş gösterdiğini adeta resmeder.
Milliyetçi ruhun en saf haliyle tecelli ettiği bu destan, vatan topraklarına duyulan derin aidiyeti ve bu toprakları koruma azmini şiirsel bir dille ifade eder.
Destanın her bir dizesinde, vatanseverlik ruhunun ilmek ilmek işlendiğini görürüz.
Düşman işgali altındaki topraklarda uyanan direniş ruhu, Kuvâ-yi Milliye’nin kuruluşunu ve bu hareketin bir milletin kaderini nasıl değiştirdiğini anlatır.
Bu, sadece silahlı bir direniş değil, aynı zamanda topyekûn bir varoluş mücadelesidir.
Açlık, yokluk, imkansızlıklar karşısında bile yılmayan, aksine daha da kenetlenen bir halkın öyküsüdür.
“Kuvâ-yi Milliye Destanı”, dün olduğu gibi bugün de bizlere önemli dersler vermektedir.
Millet olmanın, ortak bir amaç uğrunda birleşmenin, zorluklara karşı direniş göstermenin ve vatanı her şeyin üzerinde tutmanın anlamını yeniden hatırlatır.
Bu destan, Atatürkçü düşüncenin temelini oluşturan tam bağımsızlık ve ulusal egemenlik ilkelerinin, nasıl bir destana dönüştüğünün en güçlü kanıtıdır.
Nâzım Hikmet’in kaleminden çıkan bu şaheser, Türk milletinin hafızasında ve kalbinde müstesna bir yere sahiptir.
O, sadece geçmişe bir ayna tutmakla kalmaz, aynı zamanda geleceğe ışık tutarak, genç nesillere vatan sevgisinin, bağımsızlık ruhunun ve Atatürkçü değerlerin ne denli önemli olduğunu fısıldar.
“Kuvâ-yi Milliye Destanı”, Türk milletinin şanlı tarihine yazılmış, ölümsüz bir vatanseverlik marşıdır.
Lütfen okuyun bu şiiri…