Karanlıkların en sevdiğim yönü önce yıldızları gösterirler sonra yavaş yavaş ağıran gün doğumuna teslim olurlar ve dünya aydınlanır.
Biliyorsunuz Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın 58 binlik sosyal medya hesabı geçenlerde iki haber sitesini birden gündeme taşıdı. Biri Zaytung diğeri Muğla Flash Haber. Öncesinde genelde HaberTürk TV tercih ediliyordu… Zaytung’u da ulusal mecra sayarsak Muğla Flash Haber yerelde bir ilke imza attı.
Basın bürosu bu komik paylaşımla da yetinmedi ve “kimliksiz, sözde haber sitesi ” diye ilan etmekten kaçınmadığı Muğla Flash Haber’in feribot işletmesi ile ilgili haberine yönelik cevap metni yayınladı.
Kazandırdıkları kimlikle anılan sitede geçenlerde benim de sosyal medya hesabımdan sorduğum sorular iletildi. Sözde haber sitesi rekor kırmış ve videoyu 203 bin kişi görüntülemiş.
Böyle “kimliksizlik” kimseye nasip olmadı. Yok gibi lanse edilip, varlığı ile ihya edilmektir bu. Ne diyelim tebrikler. Ancak bu tavrın da bir psikolojik açıklaması olmalı. Altında yatan sebep ne ? Dost olma, basın mensuplarımız hitabının içine katma çabası mı? Yoksa dağları aşmış bir korkunun eseri mi? Bu dengesizliğin mantıkla değil duygu ile ilgisi vardır diye düşünüyorum.
Bir tarafta cevapsız soruları olan kimliği belli yazarlar, diğer yanda kimliksiz dedikleri siteye bizatihi kimlik kazandırma çabaları.
Bu arada Ahmet Başkan da Bodrum’daki whatsApp grubunda daha çok görünmeye başladı. Cevaplar pek kimseyi tatmin etmese de “iyi-kötü” tartışılır ancak kimlikli bir Büyükşehir Belediye Başkanı halkın içine karışıyor. Soru yanıtlıyor. Ama ne hikmetse bazı sorulara, iddialara sıra bir türlü gelmiyor!
Tekrarlıyorum:
1- Muğla Büyükşehir Belediyesine ait şirketlerin sayısındaki artışı neye borçluyuz?
2-Belediyenin bugün toplamda bağış olarak kabul edilen ya da yeni kurulan kaç şirketi daha oldu?
3-Bağış olarak anonim şirket kabulünün hukuki dayanağı nedir? Kurulan ya da bağış olarak kabul edilen her şirketin yönetim kurulu üyeleri varsa onların huzur hakkı ve maaş adı altında aldıkları paraları hangi bütçe kaleminden karşılıyorsunuz, ödenen maaşları açıklar mısınız? Yoksa onlar da gönüllülük esasıyla mı hizmet veriyor?
4- Bir Fransız özel danışman, bir de gönüllü danışman olmak üzere özel iki danışmanın görev ve yetki sınırları nedir? Özellikle Türkçe bilen, konusunda uzman, başkan tarafından yarım saat kürsüde övülen özel danışmanın belediyenin her biriminde çalışanlara hakaret etme yetkisini de başkandan alıp almadığı belediyede tartışılıyor. “Bankamatik memuru değilsiniz” deyip mesai ücreti vermeden mesaiye bıraktığı da iddialar arasında.
5- Hesap verebilirlik ve şeffaflık ilkesi gereği belediyeden son zamanlarda istifa edenler, işine son verilenler, Bodrum’dan transfer gelenlerin sayısını açıklar mısınız?
6- Yakın zamanda bir bütçe toplantısı yapmayı düşünüyor musunuz? 1 yılı dört buçuk saatte anlattığınız toplantıda neden bütçe ile ilgili parça parça verilere yer verildi ve hepsini tek bir tablo üzerinden göremedik. Ne kadarlık bir bütçe devraldığınızı şu an ne kadar kaldığını açıklar mısınız?
7- Muski Genel Müdürünün Merkez TV’nin program davetine neden icabet etmediğini açıkladığı “anlatacak projemiz yok” cümlesini Ahmet Başkan siz nasıl değerlendiriyorsunuz? İlker Cömert’in konuya dair yorumunu izlediniz mi?
8- Yurtdışı seyahatleri, kamunun tasarruf tedbirleri kapsamında anılmazken ilçe belediyelerinden seyahatlere eklenen meclis üyeleri de dahil olmak üzere gidenler kendi ceplerinden mi ödüyor yoksa halk olarak biz mi ödüyoruz masrafları? Halk ödüyorsa şeffaflık ilkesi gereği yerine getirilecek mi ?
9- Sazköy konusu nedir? MUTTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Uğur İlhami Özden için bir tahsis, bir düzen mi kurulacak, iddialar gerçeği yansıtıyor mu? Kamu vicdanını özellikle de çevrecileri rahatsız eden konuda işin aslını dile getirecek misiniz? Haber sitemiz Baş Yazarı Mustafa Gündoğ’un “Bodrum Usülü Meclis Komedisi” başlıklı yazısına itirazınız var mı?Bu konuda daha ne kadar susma hakkınızı kullanacaksınız?
10- Sözcü Gazetesinin feribot haberinde yer alan “Rodos Liman Başkanlığı’nın eksik evrak nedeniyle sefere çıkmasına izin verilmeyen feribotun Fethiye’ye gelecek yolcuları ise başka bir feribot şirketi ile Muğla’ya gönderildi.” ifadesine ilişkin bir açıklama ve yurttaşların yaşadığı mağduriyet hakkında neden bilgi yoktur gelen metinde? Sözcü Gazetesi de kimlikli sayıldığı için mi?
Bana halk tarafından parkta, kafede, büfede iletilen dikkat çeken cevapsız kalan sorular bunlar…
Söyleyen Muğlalılar yazan da benim. Kimlikler gerekirse ibraz edilebilir. Ancak illa kimliksiz dediklerinize çalışacaklarsa basın büronuz bir video daha çekebilirim.
Haydi selametle…