Ne yazık ki Bodrum gerçekten sahipsiz. Yazı başka sorun, kışı başka sorunlarla cebelleşmekle geçiyor. “Bodrum Dünya markası” diye söylemlerde bulunanlar hangi esasa göre bunu söylüyorlar, bilemiyorum.
Lakin Bodrum nizam ve intizamı bırakmış.
Bodrum’da, Konacık Mahallesi bir turizm şirketinin araçlarının istilasına uğramış şekilde. Tıpkı çekirge istilası gibi.
Sorduk, araştırdık bu araçlara park ve dinlenme yeri tahsis edilmiş mi? diye, Belediyeden; “Evet, Kızılağaç Mahallesi Deve Güreşi Alanı park yerleri.” denildi.
Sanırım beğenmemiş olacaklar ki o alana gitmiyorlar. Keşke şöyle denize nazır bir yer verseymiş belediye yada denize sıfır bir yer.
“Bunun ne zararı var?” diyeceksiniz.
Bir kentte nizam ve intizam olur, aksi halde kent yaşayanları huzursuz olur. Sabahleyin evinizden çıktınız işinize veya okulunuza yada yürüyüş yapmak istediniz yolda veya kaldırımda yürüyemiyorsunuz.
Nedeni; köşebaşını tutanlar. Seyyar oturaklarla sabah kahvaltılarını yaptıkları için sizi rahatsız etseler de, siz onları rahatsız etmemek için yolunuzu değiştiriyorsunuz.
Toplu taşım duraklarında da çay kahve içerek, ayağının parmak aralarını dahi kaşıyanlar mevcut.
Toplu taşıma duraklarının önü, arkası, sağı, solu kapatıldığı için durakta bekleyemiyorsunuz. Bekleseniz dahi toplu taşım aracının sizi görme ihtimali yok.
Tamamı araçlarında yatıp kalktıkları için, her araç aslında bir konut ve akşam park edip sabah gitmediklerinden daimi ikametgah gibi. Bunların kayıtları var mı bilmem, ancak mahalle güvenliği açısından sorun olarak görüyorum.
Kahvaltıları bitince araç temizlikleri başlıyor, etraf sigara izmariti, boş plastik su kutuları, yemek artıkları v.s . Ben katı atık vergisini veriyorum ama belediye onların pislettiği mahalleyi temizliyor.
Onlar para kazanıyor, ceremesi mahalle halkına.
Kenti yönetenler hiç çıkıp mahalle aralarını dolaşma gereği duyuyorlar mı ? Pek sanmıyorum, dolaşmış olsalar bu keşmekeşliğe göz yummamaları gerekir diye düşünüyorum.
Geçen hafta Konacık Pazaryerini üst kısmını işgal etmişlerdi, bölgeye bakan zabıta ekiplerinin müdahalesi sonucu zoraki araçlarını aldılar ki, çevrede var olan evlerin şikayeti üzerine.
Neredeyse zabıta ekibine karşı koyup, “buranın ağası benim” diyeceklerdi.
Araç sürücüleriyle bir derdimiz yok elbet, herkes ekmek parası peşinde. Ancak aynı sürücülerin mahallesinde biz bunları yapsak ne düşünürler sizce?
Bu araçları görevlendiren şirketler neden sürücülerin tüm ihtiyaçlarının karşılanabileceği alanlar oluşturmazlar ki. Neredeyse mahallenin ortasına duş tuvalet yapacaklar.
Gelin gezin mahalleyi ;
Sayın Vali, Sayın Kaymakam, Sayın Belediye Başkanı, BODER, TURSAB, BOTAV yetkilileri. Eğer memnun kalırsanız görüntüden, eyvallah.
Bu durumu bazı arkadaşlarla paylaştığımda sorun sadece Konacık’ta değil bir çok mahallede olduğunu öğrendim.
Kentte düzen, intizam olmalı…
Peki bu düzeni intizamı kim sağlayacak?
Vesselam…
Not : Geçen haftaki pazaryerinin işgalinde konuya müdahale eden Bodrum Belediye Başkan Yardımcısı Tayfun Yılmaz’a, mahalle sakinlerinin teşekkürlerini ileteyim.
