DOLAR
32,3171
EURO
35,0910
ALTIN
2.299,97
BIST
9.050,08
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Muğla
Az Bulutlu
24°C
Muğla
24°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
26°C
Cumartesi Az Bulutlu
26°C
Pazar Açık
27°C
Pazartesi Az Bulutlu
26°C

Vatandaş Serdar Ne Yapsın?

velux

Kanunlar, yönetmelikler, genelgeler özel durumlar haricinde, toplumun ve bireylerin haklarını kullanmasına engel teşkil edemez. Mülkiyet hakkı anayasamızla korunmaya alınmıştır. “Bu hak, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.” Kamu yararının ne olduğu konusuna da açıklık getirmiştir anayasamız.

Atanmış ve seçilmiş kamu görevi yapanlar, özellikle bireylerin ve toplumun, hak kaybına neden olan mevzularda, gerekli girişimleri yapma sorumluluğuna sahip olmalıdırlar. Kamu yararı; bireyin haklarını elinden alıcı bir durum yaratamaz.

Birkaç gün, önce Belediye ile hakkının kullanılmasına engel olunduğunu düşünen Serdar Kayhan arasında basına yansıyan bir polemik yaşandı.

Vatandaş Serdar, bir gayrimenkul alır ve üzerine yapı yapmak ister…

Belediyeye 22 Kasım 2019’da 30708/5210 nolu dilekçeyle yapı ruhsatı yenileme veya yeni yapı ruhsatına başvuruda bulunur.

Belediyede, bu parsel üzerinde, kaçak yapılaşma olduğu ve “İmar Barışı”ndan  yararlanılarak kaçak yapıların korumaya alındığını gerekçe gösterip, ilgili kanunda yazdığı gibi, yapı ruhsatı düzenlemez.

Vatandaş Serdar, “Evet haklı olabilirsiniz, fakat madem kanunlar bunu emrediyor aynı parsel üzerinde 16 Temmuz 2019 da 2019/343-1, 2019/33-2 ve 17 Temmuz 2019 da 2019/346  numaralı yapı ruhsatları  neden düzenlenmiştir.” Der,  hakkıdır da. Önceki yapı ruhsatlarıyla kendi başvurusu arasında, sadece dört ay bulunmaktadır.

Bu süre içerisinde ne değişmiştir.

Belediyenin gerekçesi ise, başka bir belediye ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın görüş yazısıdır. Bu yazışma tarihi 08 Kasım 2018 dir. Yani önceki yapı ruhsatı verilen tarihlerden öncedir. Madem bu yazışma kanuni bir mesnettir, o zaman önceki verilen yapı ruhsatlarının da iptaline gidilmesi gerekirdi.

Birden çok dilekçe ile başvuru yaparak sorduğu sorulara tam bir yanıt alamaz ve Vatandaş Serdar, belediye derdine derman olamayınca soluğu savcılıkta alır ve ilgililer hakkında 15 Ocak 2020 tarihinde şikayetçi olur (2020/952 Soruşturma Dosyası).

Bırakalım mahkemeler çözsün…

Vatandaş Serdar, hak aramalarına devam eder ve bu konuda kamuoyunu uyarma maksatlı basın açıklaması yapar. Belediye, bu açıklamaya karşılık kendini haklı çıkaracak şekilde cevap veriri.

Vatandaş Serdar hak kaybına uğramış, Belediyede yasayı uygulamış. Peki iki tarafta haklıysa, haksız kimdir?

Belediye diyor ki ;

İddia sahibi; Belediyemizin işlemlerine karşı (idari) yargı yoluna müracaat ederek hak arayışına gidebilecek durumda iken; (ki hayatın olağan akışına uygun olanı budur.) haksız ve mesnetsiz suçlamalarla, konuyu bu mecraya taşıması kamuoyunun takdirlerine”

Yani; git yargıya, dava yıllarca sürerken sende sürün. Evet, Belediyenin ürettiği çözüm güzel. Vatandaş belediyeyi, belediye vatandaşı mahkemeye vererek, barış içinde yaşasınlar. Ohhh ne güzel bir çözüm.

Buna baştan savmak denir.

Belediye,” Bak Serdar kardeşim, tamam haklısın ama kanunda bunu emrediyor, gel danışıklı olarak yargıya gidelim ve konuyu çözelim, mahkemenin vereceği karar ne olursa onu uygulayalım. Bu durumda olan binlerce örnek var. Olay senin lehine çözülürse, aynı konudan hakkını kullanamayan vatandaşlara örnek karar çıkarmış olursun.” demek yerine vatandaşı yalnızlaştırarak, kendi önceki hukuksuz olarak düzenlendiği var sayılan, ruhsatların üzerini örtmeye çalışmıştır.

Bu işlemler sırasında konuyu Belediye Başkanıyla görüşen Vatandaş Serdar, kendisine verilmeyen, aynı parselde düzenlenen yapı ruhsatlarını gösterir ve “bana verilmeyen ruhsat madem hukuksuz diğerlerine neden verilmiştir.” der.

Başkan ; “Bunlar Beni de Yakacaklar” der

Peki ne olmalıydı?

Evet, başka bir belediyenin gönderdiği yazı ile bakanlıkla yapılan yazışma, kanunen doğrudur. Lakin Bodrum Belediyesi, Bakanlıktan yeni bir görüş almalıydı.

Neden yeni bir görüş ;

Olay konusu parselde; 30 adet kat irtifakı tapusu bulunmakta, yani kısaca her pay için, ayrı ayrı üst kullanım hakkı düzenlenmiş ve zamanında ruhsatlandırılmış. Yenileme yapılmadığı için ruhsat hükümsüz hale gelmiş olabilir.

İlgili kanun bir parsel üzerinde düzenlenmiş olan kat irtifakı tapusu olan yerlerle ilgili ruhsat yenilemeye bir açıklama getirmediği gibi, ilgili bakanlıkla yapılan yazışmada bu konu sorulmamıştır. Haklı olunduğunu kabul etsek dahi, kat irtifakı tapularının iptal edilmesi gerekmez miydi?

Bakanlığın verdiği cevap, vatandaş Serdar’ın aleyhine ise, belediye birkaç ay önce verilen yapı ruhsatlarını iptal ederek, konuyla ilgili tam bir dava dosyası hazırlanıp, yargıya gitmeliydi.

Kanun ve yönetmeliklerin ayrıntılarına girmeyeceğim…

Ancak Vatandaş Serdar’ın sorunu, Bodrum’da hisseli parseller ve bir parselde kat irtifakı kurulup kısmen yapımı tamamlanarak, yapı ruhsatı hükümsüz hale gelen tüm yapılar için geçerlidir. Bir parselde 30 ayrı yapı varsa ve bunların 20 tanesi yapılmış olsun, içlerinden bir tanesi yapı kayıt belgesi almışsa, geri kalan 10 adet binanın yapılması engellenmektedir.

Çelişkili bir durum. Yapı ruhsat süresi devam ediyorsa yapı yapılabiliyor, ancak yeni bir ruhsat verilemiyor.

Kısaca elinizdeki tapu, sahip olduğunuz yer, beş para etmez.

Yargıya giderek yapı kayıt belgesi almış komşularınızın belgelerini iptal ettirmeniz gerekiyor, yada yapı kayıt belgesi almamışlarsa, kaçak yapı işlemi gören yerlerin yıkılması gerekir.

Suçun şahsiliği ilkesinden yola çıkarak, diğer müstakil yapılara ruhsat verilmelidir. Özellikle, önceden ruhsatlı olup, süresinde yenilenmeyen parsel üzerinde kat irtifakı kurulan yerler için, çözüm üretilmelidir.

Kolayı zora sokmak kimin işine gelir?

Kimsenin gelmez elbet. Kanunlarda her türlü durumda vatandaşın lehine olan kısımlar uygulanır. Bu konu, belediyenin ipe un sermesinden başka bir şey değildir.

Monolog değil, diyalog halinde olmalıyız.

Vesselam…

Aktur tatil sitesi
Yazarın Diğer Yazıları